22. Hukuk Dairesi 2015/26597 E. , 2018/4129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının 15.12.2008-28.12.2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını, davacının çalışma dönemine ilişkin olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile ilave tediye ödemesi yapılmasına karar verilmesine rağmen alacağının ödenmediğini ileri sürerek, ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nda çalıştığını, davalı Kurumda herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, ayrıca davalı Kurumun 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nda 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında istihdam edilmiş olan davacıya, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2.maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun gereğince ilave tediye ödenip ödenmeyeceği noktasındadır.
6772 sayılı Kanunun 1.Maddesinde; "Umumi, mülhak ve hususi bütçeli dairelerle mütedavil sermayeli müesseseler, sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirket ve kurumlarla belediyeler ve bunlara bağlı teşekküller, 3460 ve 3659 sayılı kanunların şümulüne giren İktisadi Devlet Teşekkülleri ve diğer bilcümle kurum, banka, ortaklık ve müesseselerinde müstahdem alanlardan İş Kanununun şümulüne giren veya girmeyen yerlerde çalışmakta olan ve İş Kanununun muaddel birinci maddesindeki tarife göre işçi vasfında olan kimselere, ücret sistemleri ne olursa olsun, her yıl için birer aylık istihkakları tutarında ilave tediye yapılır" hükmü düzenlenmiştir.
Bu hükme göre, Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun 6772 sayılı Kanunun 1.maddesi kapsamında bir Kurum olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Mülga Ek 1 maddesinin birinci fıkrasında "Denetlenmiş finansal tabloların sunumunda finansal tabloların ihtiyaca uygun, gerçek, güvenilir, dengeli, kararlaştırılabilir ve anlaşılabilir nitelikte olmaları için Ulusal muhasebe ilkelerinin gelişmesi ve benimsenmesini sağlayacak ve kamu yararı için uygulanacak ulusal muhasebe standartlarını saptamak ve yayınlamak üzere, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu kurulmuştur. Kurul Başkanlığın ilgili kuruluşudur." şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca ilgili Kurul 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda II Sayılı Cetvelde sayılan kuruluşlar arasında yer almakta olup, Kurul’un özel bütçeli idarelerden olduğu ifade edilmiştir.
Anılan düzenlemelere göre, davacının çalıştığı dönemde Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun 6772 sayılı Kanunun 1.maddesinde ifade edilen kuruluşlar arasında yer aldığı açıktır. Somut uyuşmazlıkta, davacının 15.12.2008-28.12.2009 tarihleri arasında Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nda Muhasebe Standardı Uzman Yardımcısı sıfatında 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi işçi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin feshinden sonra ilgili Kurulun 660 sayılı KHK gereğince davalı Kuruma devredildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda, 6772 sayılı Kanunda ilave tediye alacağından yararlanacak kurum ve kuruluşların tahdidi olarak sayıldığı, davalı Kurumun adının yer almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının ilave tediye alacağına hak kazandığının kabulü gerekmektedir. Dairemizin 2015/29231 esas sayılı kararı da bu doğrultudadır. Ayrıca davacının görev yaptığı Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun 02.11.2011 tarihli ve 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 5. maddesine göre, her türlü varlıkları borç ve alacakları ile hiçbir işleme gerek kalmaksızın davalı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Stardartları Kurumuna devredilmiş sayılacağına ilişkin düzenleme karşısında, davacının ilave tediye alacağından davalı Kurumun sorumlu olacağı gözetilmelidir. Mahkemece aksi yöndeki değerlendirme yapılarak talebin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.