Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18295
Karar No: 2019/2553
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18295 Esas 2019/2553 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/18295 E.  ,  2019/2553 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    İstem, 01.02.2004 – 21.03.2011 döneminde davalı işveren Kooperatif’e ait hat durağında çalışan toplu taşıma araçlarında hizmet akdine tabi muavin olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespiti ile davacının tarım bağkur sigortalılığının iptali istemine ilişkindir.
    Uyuşmazlık konusu dönemde 506 sayılı Kanun kapsamında tescili bulunan işyerinden bildirimi olmayan, bunun yanında 13.11.2008-13.04.2011 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında 4/1-b sigortalısı olduğu anlaşılan davacı hakkında çalışma iddiasına ilişkin herhangi yazılı belgenin olmadığı belirgindir.
    1-Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanun"un 79/10. ve 5510 sayılı Kanun"un 86/9. maddeleri anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Somut olayda, öncelikle davacı dinlenilerek, davacının davalı işveren kooperatife ait hangi plakalı araçta çalıştığı yönünde beyanı alınmalı, belirtilen araçların mülkiyet ve tescil durumları araştırılmalı, elde edilecek sonuca göre gerekiyorsa, davanın ilgili kişilerin de hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesinde “…maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir…” hükmü uyarınca, dava dışı ilgili araç maliklerine usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, gösterecekleri bütün deliller toplandıktan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    2-Somut olayda, davacının 4/b sigortalısı olarak gözüktüğü ve iptalini talep ettiği 13.11.2008-13.04.2011 tarihleri arasındaki süreler bakımından 2926 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı hususları ayrıntılı olarak araştırılarak, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi bu kapsamda çakışmanın varlığı halinde, 5510 sayılı Kanun"un, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve sigortalılık hallerinin birleşmesini düzenleyen 53’üncü maddesinin birinci fıkrasına göre irdelenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    53’üncü maddede yer alan “Sigortalının, 4’üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır.” düzenlemesine yer verilmiş iken; 53"üncü maddenin birinci fıkrası, 6111 sayılı Kanun"un 33"üncü maddesi ile değiştirilerek, “Sigortalının 4"üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır.” Şeklinde düzenlenmiştir. 6111 sayılı Kanun"un yürürlük tarihlerini düzenleyen 125"inci maddesinin (b) bendinde, 33 üncü maddenin, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımını takip eden ayın birinci gününde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
    Her Kanun"un, yürürlükte olduğu dönemdeki uyuşmazlıklara uygulanacağı gözetildiğinde; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan dönemde yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun"un 53’üncü maddesinin birinci fıkrasındaki değiştirilen yasal düzenlemenin somut olayda uygulanma yeri bulunmadığı gibi; Kanun koyucu, bu yönde tartışmaya yer vermeyerek, Resmi Gazetenin yayınlandığı 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 6111 sayılı Kanun"un 52’nci maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 33’üncü maddesinde, Kanun"un 53’üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişikliklerin, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağını açıkça belirtmiş olup; buna göre, uyuşmazlık konusu dönem için Kanun"un 53’üncü maddesinin birinci fıkrasının ilk halindeki düzenlemenin uygulanması gerekir. Bu durumda; 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen çalışmalar bakımından 01.10.2008 tarihi öncesinde davacının çalışmaları içerisinden baskın çalışmanın hangi sigortalılıkta olduğu belirlenmelidir. Baskın çalışma, aynı döneme rastlayan gerçek ve fiili çalışmalardan hangisinin kişinin hayatında ekonomik olarak baskın çalışma niteliği taşıdığı hususunda, vergi ve maliye kayıtları getirtilmek, belirtilen dönemde beyan edilen gelirler araştırılmak suretiyle belirlenen ve kişinin emek ve mesaisini ağırlıklı olarak hangi sigortalı çalışmaya tahsis ediyorsa, ekonomik yönden geçimini hangi çalışmadan sağlıyorsa o çalışmaya üstünlük tanınması gereken çalışmadır.
    Bu kapsamda; davacının, baskın çalışmasının araştırılarak 506 sayılı Yasa kapsamında (5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a bendi) geçtiğinin kabulü halinde, 01.10.2008 tarihinden sonraki dönem bakımından da 5510 sayılı Yasa"nın 53’üncü maddesinin birinci fıkrasının ilk halindeki düzenleme gereği 28.02.2011 tarihli değişikliğin yapıldığı döneme kadar önce başlayan sigortalılığın esas alınması gerekeceğinden 5510 sayılı Yasa"nın, 4/1-a kapsamındaki çalışmalara üstünlük tanınması, 25.02.2011 tarihli değişiklikten sonra ise, her halükarda yasal düzenleme gereği 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a bendi kapsamında geçen sigortalılığa üstünlük tanımak gerekecektir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, mahkemece öncelikle davacının 4/b li çalışmalarının süreleri belirlenmeli, hizmetlerinde çakışma olup olmadığı irdelenmeli, 5510 sayılı Yasa"nın 53’üncü maddesi kapsamında çakışma olduğunun anlaşılması halinde hangisinin geçerli sayıldığının tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekriken eksik inceleme ve yanılgılı değlerlendirme sonucu davanın reddine kararı olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi