BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/436 Esas 2022/116 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/436
Karar No: 2022/116
Karar Tarihi: 15.02.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/436 Esas 2022/116 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA ...ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
...ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/436 Esas
KARAR NO : 2022/116
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından 11.07.2016 tarihinde 70.000,00-TL'nin banka havalesi aracılığıyla davacıya borç olarak verildiğinin, müvekkil tarafından davalıya teminat mahiyetinde vade kısmı boş bırakılıp geri kalan kısımlarının müvekkil tarafından doldurulduğunu, 11.07.2016 düzenleme tarihli senetin tanzim edilerek davalıya verildiğini, davalı tarafından söz konusu senedin ödeme gününü art niyetli olarak 03/08/2017 tarihi olarak düzenleyerek 29/01/2018 tarihinde Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davacının takibe konulmuş olan bonoların bedellerini banka havalesi vasıtasıyla muhtelif tarihlerde peyder pey ödediğini, banka dekontlarında görüleceği üzere senedin düzenlenme tarihinden itibaren 10 farklı ödemede toplam 80.006,00-TL ödendiğini, davalı tarafından müvekkile 11.08.2016 Tarihinde 18.000,00-TL banka havalesi vasıtasıyla borç olarak gönderilmiş olup fazla ödenen 10.006,00-TL 'lik bedelin söz konusu borca ilişkin olduğunu, ancak davalı tarafın yine art niyetli davranarak bu alacağa ilişkin olarak da ilamsız takip başlattığını ve yapılan itiraz neticesinde takibin durdurulduğunu, hem davacının hem de davalının TSK bünyesinde astsubay olarak görev yapmakta olduğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafından peyder pey ödenmiş olan 70.000,00-TL'lik senedin takip konusu yapılarak tekrar tahsil edilmesinin hakkaniyetle ve hukuk düzeniyle bağdaşmayacağı için işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, belirterek öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu alacağın davalı tarafa banka vasıtasıyla ödendiği ve söz konusu senedin bedelsiz kaldığının tespiti ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olması sebebiyle yüzde yirmiden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalının yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığını görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı tarafından icra takibine konu edilen bono dolayısıyla bedelsizlik iddiasına dayalı olarak borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış, Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosya nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek dava konusu uyuşmazlığa ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davaya konu Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde; davacı tarafından 11/07/2016 tanzim ve 03/08/2017 vade tarihli 70.000,00 TL miktarlı bono açıklamasıyla 70.000,00 TL asıl alacak, 3.347,05 TL işlemiş faiz, 210 TL komisyon olmak üzere toplam 73.557,05 TL üzerinden 29/10/2018 tarihinden icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından davacıya 11.07.2016 tarihinde 70.000,00 TL Garanti Bankası kanalıyla gönderildiği ve dekontta "...'a borç olarak verilmiştir” açıklamasının bulunduğu, takibe konu senedin 11.07.2016 tanzim tarihli ve banka dekontundaki meblağ olan 70.000,00 TL'ye paralel olduğu, senet üzerinde veya ayrı bir belge ile teminat senedi olduğuna dair ibare bulunmadığı, davalı tarafından davacıya 11.08.2016 tarihli dekontla 18.000 TL borç gönderilmiş olduğu, bu borcun ödenip ödenmediği veya banka dekontu ile yapılan ödemelerin hangi borca ilişkin olduğunun ayırt edilemediği, davacı ve davalı TSK mensubu olup ticaretle uğraşmadıkları anlaşılmakla aralarında bu iki banka dekontundaki borçtan başka alışveriş olmadığı kabul edilmesi halinde davacının dava konusu takipten önce, 26/07/2016 tarihinde 3.266,00 TL, 03/10/2016 tarihinde 8.800,00 TL, 02/12/2016 tarihinde 4.400,00 TL, 01/09/2016 tarihinde 8.140,00 TL, 02/11/2016 tarihinde 8.800,00 TL, 04/01/2017 tarihinde 4.400,00 TL, 07/02/2017 tarihinde 4.400,00 TL, 07/03/2017 tarihinde 4.400,00 TL, 02/05/2017 tarihinde 24.500,00 TL, 03/05/2017 tarihinde 8.900,00 TL olmak üzere ödemiş olduğu 80.006,00 TL ile aldığı borcu kapattığının kabul olunacağı, senetlerin sebepten mücerrret olduğu, senedin teminat senedi olduğu ve yapılan ödemelerin de senede ilişkin olduğunun ispat edilemediği kanaatine varması halinde ise davacının yaptığı ödemelerin icra dosyasındaki borçtan mahsup edilemeyeceği yönünde görüş ve kanaatte bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davalı tarafından davacıya verilen borç miktarı ile yapılan ödemelerin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın temelde davacı tarafından yapılan ödemelerin takip konusu senede ilişkin olup olmadığı, davacının takibe konu senet dolayısıyla davalıya borcunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır. Takibe konu olup davacının keşideci, davalının lehdar olduğu senedin düzenleme tarihinin 11/07/2016, miktarının ise 70.000,00-TL olduğu; davalı tarafından aynı tarihte ve aynı miktarda, somut olarak 11/07/2016 tarihinde 70.000,00-TL miktarında banka havalesi ile "...'a borç olarak verilmiştir" açıklamasıyla borç para gönderildiği göz önüne alındığında, takibe konu bononun davalı tarafından verilen 70.000,00-TL borcun teminatı olduğu sonucuna varılmış olup (Benzer yönde: Yargıtay 19. HD'nin, 08/06/2020 tarih ve 2018-1381/879 sayılı ilamı), davacı tarafından yapılan ihtilafsız ödemeler göz önüne alındığında 70.000,00-TL miktarlı borcun kapatılmış olduğu anlaşıldığından davacının bu borcun teminatı olduğu kanaatine varılan 11/07/2016 düzenleme tarihli, 70.000,00-TL miktarlı bono dolayısıyla borçlu olmadığının kabulünün gerektiği; keza yapılan ödemelerin öncelikle eski tarihli borca istinaden yapıldığının kabulünün hayatın olağan akışına da uygun olduğu, ödemelerin başka bir borca yönelik olduğunu ispat yükü ise davalıda olup davalı tarafından usulüne uygun yazılı delillerle ispat olunamadığı; davacı tarafından yapılan ödemelere rağmen 70.000,00 TL asıl alacak, 3.347,05 TL işlemiş faiz üzerinden başlatılan icra takibinde davalının haksız ve kötü niyetli olduğu da değerlendirilerek İİK'nın 72/5 maddesi uyarınca belirlenen 14.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla son tahlilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile ;
1-Ankara ...İcra Dairesinin ... Esas sayılı takibe konu edilen 11/07/2016 düzenleme tarihli 03/08/2017 ödeme tarihli 70.000,00 TL bedelli bono dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ,
2-İİK'nın 72/5 maddesi uyarınca belirlenen 14.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.781,7 TL harçtan peşin alınan 1.195,43 TL'nin mahsubu ile bakiye 3.586,27 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT'ne göre hesaplanan 9.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan toplam 35,90 TL başvuru harcı, 1.195,43 TL peşin harç, 116,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.347,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Sarfedilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren yasal 2 haftalık sürede mahkememize müracaat ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf başvuru yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.15/02/2022
Katip ...
¸
Hakim ...
¸
