Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7685
Karar No: 2020/864

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7685 Esas 2020/864 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/7685 E.  ,  2020/864 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 302 sayılı parselin maliki iken ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/638 E. sayılı dosyasında verilen karar ile eylemli orman olduğu gerekçesiyle tapusu iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verildiğini beyan ederek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin 10.000,00-TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile, 10.000,00-TL"nin tapu iptali ve tescil kararının kesinleştiği tarihten itibaren; 149.691,40-TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince istinaf edilmiştir.
    Davalı Hazine vekilinin yaptığı istinaf başvurusu ile ilgili olarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/268 E.- 2016/786 K. sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden kanuna aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen 08/03/2017 tarihli istinaf kararı davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu yöntemiyle tapu iptal kararının kesinleştiği tarih esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazların gerçek bedelinin TMK"nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, dava dosyasının ilk derece mahkemesine kararın bir örneğinin bölge adliye
    mahkemesine gönderilmesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 19/02/2020 günü oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... köyü 302 sayılı parselin sahibi iken tapusunun ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla orman olduğu gerekçesi ile iptal edildiğini, tapuya güven ilkesi gereğince tapusunun iptal edilmesinden Hazinenin sorumlu olduğunu bildirerek taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesine yönelik tazminat talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece davacının talebinin kabulüne ve 149.691,40 TL"nin davacıya ödenmesine karar verilmiş, bu karar davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, bu kararın davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Dairemize gelmiş ve sayın çoğunluk tarafından TMK"nın 1007. madde şartları oluştuğu gerekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin kararı onanmıştır.
    Dava TMK"nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davasıdır.
    Dosyada yer alan bilgilere göre dava konusu yerin tapu kaydı üzerine 04.05.1995 tarihinde “kısmen 2/B alanı içinde kalmaktadır” şerhinin konulduğu, 28.12.2010 tarihinde ise; “ 2623 metrekaresi 2/B alanında kalır” şeklinde şerhlerin konulduğu, davacının bu yeri mevcut şerhleri bilerek 15.06.2012 tarihinde satın aldığı, satış akit tablosunda bu şerhlerin varlığının yer aldığı, buna rağmen şerhleri bilerek davacının dava konusu taşınmazı satın aldığı hususu sabittir.
    TMK 1007. maddede yer alan “Devletin sorumluluğunun oluşabilmesi için; tapu sicilinin tutulmasında sicil görevlisinin hukuka aykırı bir eylem veya işleminin olması, bu eylem veya işlem sonucunda bir zararın doğmuş olması, eylem veya işlem ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir.
    Tazminat sorumluluğu ilkeleri incelendiğinde tapunun üçüncü kişilere yönelik şerhi tapuya işleyerek üçüncü kişiler açısından üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği, bu nedenle tapunun satın alan kişilere yönelik hukuka aykırı bir eyleminin olmadığı gibi davacı üçüncü kişi satın aldığı taşınmazın bir kısmının öncesinin orman alanı olduğunu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman alanı dışına çıkarılan yer olduğunu bilerek bu taşınmazı satın almak suretiyle zararın meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğu ve bu ağır kusurun illiyet bağını kestiği, yine tapu müdürlüğünün taşınmazın kaydına gerekli şerhleri işlediği ve bu nedenle satın alan kişiyi yanıltan hukuka aykırı bir eyleminin olmadığı kanaatinde olduğumdan davacı üçüncü kişinin tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı bir tazminat alamayacağı, bu nedenle kararın bozulması gerektiği kanaatindeyim. Dairemizin yerleşik kararları da bu doğrultudadır.
    Bu nedenlerle sayın çoğunluğun TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminat verilmesine yönelik bölge adliye mahkemesi kararının onanması kararına muhalif kalıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi