11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5172 Karar No: 2018/9239 Karar Tarihi: 20.11.2018
Sahte sürücü belgesi kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/5172 Esas 2018/9239 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sahte sürücü belgesi kullanma suçundan hüküm giyen sanık hakkındaki kararın bozulmasına karar verdi. Sanığa yüklenen suçun cezasının türü ve üst sınırına göre olağanüstü dava zamanaşımı süresinin suç tarihinde tamamlandığı ve suçun temyiz inceleme tarihine kadar zamanaşımına uğradığı belirtildi. Bu nedenle, sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verildi. Kararda, 5237 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunlarına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili maddelerine referans verildi.
11. Ceza Dairesi 2018/5172 E. , 2018/9239 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte sürücü belgesi kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Nusaybin Tescil Denetleme Büro Amirliğinin 16.01.2006 tarih ve 120 sayılı yazısında, suça konu sürücü belgesine 21.12.2004 tarihinde el konulduğu belirtildiğinden, gerekçeli karar başlığında “2004” şeklinde eksik yazılan suç tarihinin, Mahkeme tarafından “21.12.2004” olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 27.03.2009 tarihinden, deneme süresi içinde işlenen ikinci suç tarihi olan 17.11.2013 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu kabul edilerek yapılan incelemede: Bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ve 765 sayılı TCK’nin 350/3. maddesinde düzenlenen “sahte sürücü belgesi kullanma’ suçunun, gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, durma süreleri de dikkate alınmak suretiyle, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nin 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 20.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.