Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12073
Karar No: 2017/1200
Karar Tarihi: 20.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/12073 Esas 2017/1200 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, davacının talebi üzerine, davalıya ait 427 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar vermiştir. Ancak, davalı vekili temyiz etmiştir. Mahkeme, arazi düzenlemeleri yapılmadığı için geçit hakkı verilmesinin zorunlu olduğunu belirtmiştir. Geçit hakkının hangi taşınmaza verileceği ise, en uygun komşunun belirlenmesi gerektiği ve taşınmazın niteliği göz önünde bulundurularak bedelin belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Mahkeme, somut olayda geçit hakkının aleyhine kurulduğu taşınmazın diğer taşınmaza göre daha küçük olduğu ve komşuluk hukuku ilkelelerine uygun hareket edilmediği gerekçesiyle hükümü bozmuştur. Yeni bir keşif yapılarak uygun alternatif yollar belirlenmeli ve geçit bedeli belirlendikten sonra hüküm verilmelidir. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun 747/2 maddesi ve geçit hakkı konusundaki genel ilkelere değinilmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/12073 E.  ,  2017/1200 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.04.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava geçit hakkı tesisine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya ait 410 parsel sayılı taşınmaz lehine davalı ..."ya ait 427 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit kurulmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Diğer taraftan, bu tür davalarda uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince öncelikle yüzölçümü daha büyük olan parseller üzerinden geçit kurulması tercih edilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, pafta örneğinden 410 parsel sayılı taşınmazın mutlak geçit ihtiyacı içerisinde bulunduğu görülmektedir. Hükme esas alınan 22.06.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda, davacının malik olduğu 410 sayılı parselin genel yola bağlantısını sağlayan tek seçenek belirlenmiştir. Krokide A harfli olarak belirtilen, kırmızı boyalı yerin halen zeminde yol olarak kullanıldığı, ancak bu yolun güney kısmının 405 ve 427 parsel sayılı taşınmazların olduğu kısımda haritada kapalı olduğu halde keşifte sayısal paftasında açık olduğunu belirtmiş fakat zeminde kullanılan bu yolu krokide göstermemiştir. Mahkemece geçit kurulmasına karar verilen B harfli seçenek, 427 parselden geçerek genel yola bağlanmaktadır. Aleyhine geçit kurulan 427 parsel sayılı taşınmaz 1320 m2 yüzölçümünde olup, bu taşınmaza komşu 405 parsel sayılı taşınmaz ise 2500 m2 yüzölçümündedir. Görülüyor ki, aleyhine geçit kurulan taşınmazın diğer taşınmazdan miktar olarak daha küçük olduğu açıkca anlaşılmaktadır. Bu nedenle, komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmeden geçit kurulması doğru görülmemiştir.
    Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, yeniden keşif yapılarak zeminde kullanılan fiili yol da tespit edilerek, 405 parsel sayılı taşınmazdan da geçit kurulmasının uygun olup olmadığı, geçit kurulabilecek en uygun alternatif yollar belirlenmeli, hüküm tarihine yakın tespit edilecek geçit bedeli depo ettirilmelidir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden eksik incleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi