Taraflar arasındaki borçsuzluğun tespiti ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4.Tüketici Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.11.2009 gün ve 2009/329 E. -2009/474 K. sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 24.05.2010 gün ve 2010/964 E.-7023 K. sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiş; direnme kararının davalı vekilince temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulu’nun 29.04.2011 gün ve 2011/13-102 E. 2011/250 K. sayılı ilamıyla yeni hükmün varlığı nedeniyle işin esası incelenmek üzere dosyanın Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmiş; Özel Dairece dosya hiçbir işlem yapılmaksızın 11.07.2011 gün ve 2011/10955-2011/11359 sayılı kararla mahkemesine geri çevrilmiş; mahkemece karar tebliğ olunarak, taraf vekillerinin dilekçelerine rapten dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Bilindiği üzere, direnme kararları üzerine verilen Hukuk Genel Kurulu kararlarına karşı karar düzeltme yolunun açık olup olmadığı hususu, öncelikle 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/1 ve 442/A maddeleri çerçevesinde değerlendirilir.
Hukuk Genel Kurulu kararına karşı karar düzeltme yolunun açık olması halinde dosya yerel mahkemeye gönderilerek taraflara tebliği ve karar düzeltme hakkının kullanılabilmesi için gerekli sürenin verilmesi sağlanır ve karar düzeltme talebinde bulunulması halinde buna ilişkin işlemler yerel mahkemece tamamlanarak dosya, Hukuk Genel Kuruluna karar düzeltme incelemesi yapılmak üzere gönderilir. Bu inceleme sonunda verilecek karar kesindir. Yerel Mahkeme bu halde kararın mahiyetine göre takibi işlemleri yapar. Örneğin ; karar bozma ise mahkemece buna uyularak karar verilir. Şayet onama ise karar kesinleştirilir. Eğer yeni hükmün varlığı ya da direnmenin uygun bulunmasına ilişkin ise bu halde de kararda işaret olunan daireye gerekli inceleme yapılmak üzere gönderilir.
Özel Kanunları gereği baktıkları işler karar düzeltmeye tabi olmayan, müddeabihi, miktar ve değeri itibariyle, karar düzeltme sınırı altında olan daire kararlarına direnilmesi üzerine verilen veya bizatihi kararın mahiyeti gereği karar düzeltme yolu kapalı olan Hukuk Genel Kurulu kararlarına ilişkin yapılacak işlemlerde bu husus gözetilmek üzere Hukuk Genel Kurulu’nun kararının mahiyetine göre işlem yapılır.
Hukuk Genel Kurulu’nun kararına karşı karar düzeltme yolu kapalı ise; bu durumda dosyada verilen kararın özelliğine göre dosya ya yerel mahkemeye ya da doğrudan Özel Daireye gönderilir.
Özellikle Hukuk Genel Kurulunun, yeni hükmün varlığı ya da direnmenin uygun bulunması nedeniyle daireye gönderme kararı verdiği hallerde karar düzeltme yolu kapalı ise dosya yerel mahkemeye değil, karar gereği yerine getirilmek üzere doğrudan Özel Daireye gönderilir.
Böyle bir durumda Özel Dairenin kararda işaret olunan incelemeleri yapmak üzere dosyayı esasına alarak; takibi işlemleri yapması gerekir.
Hal böyle olmasına karşın sıklıkla Özel Dairelerce bu dosyalar ya tekrar Hukuk Genel Kuruluna ya da yapacağı herhangi bir işlem olmadığı halde yerel mahkemeye gönderilmekte; yapılacak işlemler bu yolla uzamakta ve aksamaktadır.
Oysa, yargı mercileri ellerine gelen işi, mümkün olan en süratli şekilde ve en doğru biçimde sonuçlandırmak zorunluluğundadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında eldeki dosya irdelendiğinde:
Hukuk Genel Kurulu Kararı, temyize konu kararın direnme olmadığı, yeni hüküm niteliğinde olduğu gerekçesiyle, bu yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Dairesine gönderilmesine ilişkin olup; mahkemesince dosya Özel Daireye gönderilmiştir.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 11.07.2011 gün ve 2011/10955 E.2011/11359 K. sayılı ilamı ile; Hukuk Genel Kurulu kararına karşı tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteme olanağı olduğu, kararın taraflara tebliği, karar düzeltme ile ilgili süre geçtikten ve karar düzeltme yolu tüketildikten sonra dosyanın Dairelerine gönderilmesi gerektiğine işaretle dosya mahkemesine geri çevrilmiştir.
Davacı vekili, Yargıtay 13.Hukuk Dairesini muhatap alarak verdiği 20.09.2011 tarihli dilekçe ile; açıkça Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin anılan kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunmuş; davalı vekili de cevabında karar düzeltme yolunun kapalı olduğunu ifadeyle dosyanın 13.Hukuk Dairesince esası yönünden incelenmesini istemiştir.
Mahkemece dosya Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş ise de; Hukuk Genel Kurulu’nun 29.04.2011 gün ve 2011/13-102 E. 2011/250 K. sayılı ilamına konu davada temyize konu miktar 1.320,00 TL olmakla, bu karara karşı karar düzeltme yolu açık olmadığı gibi, davacı vekilinin karar düzeltme istemi de Hukuk Genel Kurulu kararına değil, açık biçimde Yargıtay 13.Hukuk Dairesi kararına yöneliktir. Davalı vekili de dilekçesinde karar düzeltme yolu kapalı olan Hukuk Genel Kurulu kararı gereğince işin esasının Yargıtay 13.Hukuk Dairesince incelenmesini istemiştir.
Şu hale göre, Hukuk Genel Kurulunca yapılacak işlem bulunmadığından dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Yargıtay 13.Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı vekillerinin dilekçelerinin değerlendirilerek bir karara bağlanması ve Hukuk Genel Kurulu’nun “yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine ilişkin” karar gereğinin yerine getirilmesi için dosyanın 13.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 30.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.