11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2773 Karar No: 2018/9237 Karar Tarihi: 20.11.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2773 Esas 2018/9237 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, sanığın benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle derdest, onanmış ve mahkûmiyetine karar verilip temyiz süreci devam eden davaların bulunduğu belirtildi. Mahkeme, sanığın fiillerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Suça konu belgenin denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulmaması ve tekerrüre esas alınan adli para cezasının karar tarihi itibarıyla kesin nitelikte olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK'nin 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu kabul edildi. Karar bozuldu ve kanun maddelerini detaylı açıklamaları ile birlikte eklenmesi istendi. Kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nin \"Kamu güvenine karşı suçlar\" bölümünde düzenlenen sahtecilik suçları ve 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri ile 53. maddesi uyarınca An
11. Ceza Dairesi 2017/2773 E. , 2018/9237 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; 1-UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede, sanığın benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle derdest, onanmış ve mahkûmiyetine karar verilip temyiz süreci devam eden davaların bulunduğunun anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli, 2013/11-397 esas ve 2014/202 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan sahtecilik suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde dahi bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın fiillerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, sanık hakkında benzer suçlara ilişkin davalar araştırılarak, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, birleştirme mümkün değilse bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükümlerin zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Suça konu belgenin denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Kabule göre; a)Tekerrüre esas alınan Afyonkarahisar (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 26.05.2009 tarih ve 2008/448-2009/857 sayılı ilamı ile hükmolunan adli para cezasının karar tarihi itibarıyla kesin nitelikte olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması, b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.