Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/19657 Esas 2016/1257 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19657
Karar No: 2016/1257
Karar Tarihi: 04.02.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/19657 Esas 2016/1257 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/19657 E.  ,  2016/1257 K.
"İçtihat Metni"





Davacı-karşı davalı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin işleminin iptali ile kesilen aylıkların yeniden bağlanmasına, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline,
Davalı-karşı davacı yaptıkları icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davacı-karşı davalının davasının reddine, davalı-karşı davacının davasının kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddine,
2- Asıl dava, davacının babası nedeniyle almakta olduğu ölüm aylığının kesilmesine ilişkin işleminin iptali ile tarafından muvazaalı boşanma gerekçesi ile kesilmiş bulunan aylığın, kesilme tarihinden itibaren yeniden bağlanması istemine, birleşen, dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, asıl davanın reddi ile , birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yine 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri hakkında da ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur.
Hal böyle olunca, birleşen dosya açısından da davalı kendisini avukatı ile temsil ettirmesi nedeniyle davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu konularda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK"nın geçici 3. maddesi delaletiyle H.U.M.K 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hüküm fıkrasına, hüküm fıkrasının 2. bendinden sonra gelmek üzere "Birleşen dosyada davalı kurum kendisini vekili ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı verilmesine" rakam ve sözcüklerinin eklenmesine ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacı-karşı davalı yükletilmesine, 04/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.