16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2060 Karar No: 2019/4033 Karar Tarihi: 10.06.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2060 Esas 2019/4033 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi, silahlı terör örgütüne üye olan bir sanık hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı TMK'nın 5/1, TCK'nın 53/1, 58/6-9, 63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına istinaf başvurusunu esastan reddetti. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hüküm temyiz edildi ve yapılan inceleme sonucunda sanığın çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlendi. Hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği tespit edildi. Ancak, örgüt mensubu olduğu kararlaştırılan sanık hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmediğinden hüküm BOZULDU. Hüküm, yeniden yargılamayı gerektirmeden düzeltilerek onandı. 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosya İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneği İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine
16. Ceza Dairesi 2019/2060 E. , 2019/4033 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 53/1, 58/6-9, 63, maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre, sanığın çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak; Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında TCK"nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak ayrıca TCK"nın 58/6. maddesinin de yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 6. fıkrasındaki "delaletiyle 58/6 maddesi” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.