13. Ceza Dairesi 2017/6144 E. , 2018/4662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi, temyiz isteminin reddi
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktarları ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizleri mümkün olmadığından, Bölge Adliye mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin 02.03.2017 tarihli, 2017/82 esas ve 2017/109 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik sanık ... Kibritçi müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararların ONANMASINA,
II-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık müdafiinin temyiz isteminin vekalet ücretinin yargılama gideri olarak sanığa yükletilemeyeceğine yönelik olduğu belirlenerek anılan sebebe yönelik yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdiri ile Bölge Adliye Mahkemesi"nin kararına göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın savunmasını yapmak üzere soruşturma ve kovuşturma aşamalarında zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiilere ödenen ücretin sanığa, yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanıktan zorunlu müdafii ücreti alınmasına ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.