Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12648 Esas 2017/4257 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12648
Karar No: 2017/4257
Karar Tarihi: 21.03.2017

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12648 Esas 2017/4257 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/12648 E.  ,  2017/4257 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlunun meskeniyet şikayetine ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, borçlu, ipotekli taşınmazın haline münasip meskeni olması nedeniyle haczin kaldırılması şikayeti yanında, talep edilen faiz oranının ve işlemiş faiz tutarının fahiş olduğunu ileri sürerek icra takibinin ferileri yönünden de durdurulmasını istediği, mahkemece; alacaklı banka tarafından dava konusu ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, borçlunun bu taşınmazla ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayeti dışında talep edilen faizin fahiş olduğuna ilişkin talebinin mahkemece değerlendirilmediği görülmüştür.
    6100 sayılı HMK"nun "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür. Buna göre, şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir.
    Bu durumda, mahkemece, öne sürülen tüm iddialar ayrı ayrı değerlendirilerek gerekçe oluşturulması gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek HMK"nun 297/2. maddesine aykırı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.