23. Hukuk Dairesi 2015/2835 E. , 2016/3113 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ icra Hukuk Mahkemesi
- KARAR-
1-Basit yargılama usulünde tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 321/2. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hükme ilişkin tüm hususları gerekçesi ile birlikte tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada aynı hükme dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
YHGK"nın 03.12.2014 tarih ve 2013/22-1441 E., 2014/1000 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere;
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321. maddesini 2. fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2. maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. İİK"nın 363. maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
Yargılama sonunda şikayetin, asıl dosyada kabulüne, birleşen ....E. sayılı dosyada reddine, birleşen .... E. sayılı dosyada ise kabulüne şeklinde verilen kısa karar, birleşen .... E. sayılı dosyada şikayet olunanlar ... ile .... Müdürlüğü vekillerinin yüzüne karşı 24.12.2014 tarihinde tefhim edilmiş ise de, gerekçeli karar daha sonra yazılmış ve anılan vekillere tebliğ edilmemiştir. Tefhim edilen kısa kararda hükmün yasal unsurları tümüyle yer almamaktadır. İİK"nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması, hükmün HMK"nın 321/2. maddesi uyarınca yazılıp, tefhimine bağlıdır. Bu durumda, gerekçeli kararın, birleşen ...E. sayılı dosyada şikayet olunanlar ... ile ... Müdürlüğü vekillerine Tebligat Kanunu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, hükmü temyiz etmeleri halinde, temyiz dilekçesinin şikayetçi vekiline tebliği ile temyize cevap süresinin beklenmesi,
2- Birleşen ... E. sayılı dosyada şikayetç.... Ltd. Şti.vekilinin temyiz dilekçesinin, şikayet olunan .... vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Adı geçen şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesinin şikayet olunan ... vekiline tebliğe çıkarılarak, Tebligat Kanunu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak tebliğ edilip, temyiz ve temyize cevap süresinin beklenmesi, kararın temyiz edilmesi ve temyize cevap dilekçesi sunulması halinde bu dilekçelerin dosyaya eklenmesi,
3- Birleşen ... E. sayılı dosyada şikayetçi ...."nin alacaklı olduğu ... Müdürlüğü"nün ... E. sayılı dosyasının aslı ya da onaylı ve dizi listesine bağlanmış bir suretinin dosya içerisine konulması,
İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.