16. Hukuk Dairesi 2017/4736 E. , 2018/3932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1222 parsel sayılı 11.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek beyanlar hanesinde ...’nin işgalinde olduğu şerhi yazılarak tarla vasfı ile Hazine adına tespit edildikten sonra hükmen orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunu öne sürerek adlarına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 1222 parsel sayılı taşınmazın 17.02.2014 tarihli bilirkişi bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 6.062,12 metrekare yüzölçümündeki kısmının davacılar ..., ..., ... ve ..."nın zilyetliğinde olduğunun, (B) harfi ile gösterilen 3.108,24 metrekare yüzölçümündeki kısmının ise davacı ..."ın zilyetliğinde olduğunun tespitine, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesine bu hususun şerhine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin davacıların kullanımında olduğu, diğer bölümler üzerinde ise kullanımlarının bulunmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz, 1980 yılında yapılan kadastro sırasında tutanağın beyanlar hanesine "...’nin fuzuli işgalindedir" şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edildikten sonra hükmen orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmiştir. Bilahare taşınmazın tapu kütük sayfasına 22.07.2005 tarihinde taşınmazın 2/B alanında kaldığına ve 19.02.2010 tarihinde de taşınmazın 9.745,45 metrekare yüzölçümündeki kısmının 2/B gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığına yönelik şerh konulmuş ve sözü edilen her iki şerh Milli Emlak Dairesi Başkanlığı’nın 16.08.2012 tarih 052345 sayılı yazılarına istinaden 06.05.2015 tarih ve 5094 yevmiye numarası ile tapu kütüğünden terkin edilmiştir. Ne var ki; taşınmazın tapu kaydında bulunan 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığına dair şerhin hangi nedene dayalı olarak konulduğu, bilahare hangi nedenle terkin edildiği, taşınmazın bulunduğu yerde 2/B uygulaması yapılıp yapılmadığı, dava konusu taşınmazın 2/B uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olup olmadığı öyle ise Ek-4. maddesi kapsamında kullanım kadastrosuna konu edilip edilmediği belirlenmeksizin karar verilmiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca, öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2/B uygulaması yapılıp yapılmadığı, dava konusu taşınmazın 2/B uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olup olmadığı ve ayrıca taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun"un Ek-4. maddesi kapsamında kullanım kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği ilgili yerlerden sorulup saptanılmalı, taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı tanzim edilmiş ise getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde üç kişilik orman bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, orman bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 2/B uygulaması yapılıp yapılmadığı, dava konusu taşınmazın 2/B uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olup olmadığı öyle ise Kadastro Kanunu’nun Ek-4. maddesi kapsamında kullanım kadastrosuna konu edilip edilmediği hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bu şekilde taşınmazın hukuki durumu tereddütsüz olarak saptanmalı, şayet taşınmaz 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yer olup taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun"un Ek-4. maddesi uyarınca kullanım kadastro tutanağı düzenlenmemiş ise bu tür taşınmazlar hakkında taşınmazın beyanlar hanesine kullanıma yönelik şerh verilmesinin mümkün bulunmadığı göz önünde bulundurulmalı, taşınmazın 2/B uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkarıldığının ve 3402 sayılı Kanun"un Ek-4. maddesi kapsamında kullanım kadastrosuna konu edilip taşınmaz hakkında kullanım kadastro tutanağı düzenlendiğinin anlaşılması halinde ise yukarıda belirtilen taşınmazın beyanlar hanesine 22.07.2005 ve 19.02.2010 tarihlerinde konulan şerhlerin Milli Emlak Dairesi Başkanlığı’nın 16.08.2012 tarihli yazısına istinaden 06.05.2015 tarihinde terkin edilmesinin nedenleri üzerinde de durularak iddia ve savunma çerçevesinde bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 18.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.