18. Ceza Dairesi 2016/2030 E. , 2018/3287 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükûnunu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Sanığın ikamet ettiği aparmanın önünde park yeri bulamadığı gerekçesiyle kornaya ve apartman sakini olan katılanların dairelerinin ziline bastığı yargılamaya konu somut olayda, sanığın söz konusu eyleminin, sırf katılanların huzur ve sükununu bozmak maksadıyla işlenip işlenmediği ve atılı suçun “ısrar” unsurunun olayda ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
2- CMK"nın 231/11. maddesinde yer alan, "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir" şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu,
hakaret suçundan ek savunma alınmaksızın TCK 43. maddesi uygulanması suretiyle fazla cezaya; kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunda ise TCK 62. maddesi uygulanarak daha az para cezasına hükmolunması,
3- Seçimlik ceza öngören hakaret suçunda tercih edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeyerek TCK’nın 50/2. maddesine aykırı davranılması,
4- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. Maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olan 9 TL yargılama giderinin, CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.