8. Hukuk Dairesi 2009/5360 E. , 2010/534 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Çorlu 1. Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 22.01.2009 gün ve 570/1 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde mevkini bildirdiği, kadastro çalışmaları sırasında, tespit dışı bırakılan taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle, vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın mahalle halkı tarafından ortak kullanılan yerlerden olduğunu, özel mülkiyete konu edilemeyeceğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... vekili, yerin 1/1000 ölçekli uygulama imar planında park alanı olduğunu bildirerek davanın reddi talep etmiştir.
Mahkemece, iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 27.5.2008 tarihli rapor ve krokisinde gösterilen 899.10 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm davalı Hazine vekili ile Belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükümleri uyarınca açılan tescil isteğine ilişkin olduğu halde, karar başlığında davanın tapu iptali ve tescil olarak nitelendirilmiş olması doğru değildir.
Mahkemece, kazanma koşulları ve süresi davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazısında 533 ada da yer alan dava konusu taşınmaz bölümünün 13.12.1958 tarihli kadastro paftasında ‘kavalı çeşme çatağı’ olarak sınırlandırılmasının yapılıp tescil harici bırakıldığı bildirilmiştir. Kavalı çeşme çatağının ne anlama geldiği, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Kazanmayı sağlayan zilyetlikle bir taşınmaz edinilebilmesi için diğer kazanma koşulları yanında taşınmazın niteliğinin de kazanmaya elverişli yerlerden bulunması gerekmektedir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, eylemli zilyetlik ve süreden söz etmiş iseler de, kavalı çeşme çatağının ne anlama geldiğini bildirmedikleri gibi imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını da açıklamamışlardır. Bu bakımdan mahkemece, mahallinde yeniden keşif icrasıyla HUMK.nun 258. maddesine göre usule uygun şekilde çağırılacak yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin, imar ihyaya muhtaç yerlerden ise imar ihya çalışmalarının yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise hangi tarihte başladığı ve ne şekilde sürdürüldüğünün, imar ihya çalışmalarının ne zaman tamamlandığının sorulup belirlenmesi, uzman bilirkişilere taşınmazın niteliğini gösterir gerekçeli, denetime ve keşfi izlemeye elverişli rapor ve kroki düzenletilmesi, imar ihya çalışmalarının tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar iktisap süresinin geçip geçmediği ve zilyetlik söz konusu ise bu zilyetliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı üzerinde durulması gerekir. Öte yandan, dava konusu taşınmaz ve komşularını net biçimde gösteren pafta ile dava konusu taşınmaza komşu parsellere ilişkin kadastro tutanakları ve varsa dayanak kayıtları da getirtilerek keşifte uygulanmalı dava konusu taşınmazı ne olarak gösterdikleri belirlenmeli, toplananan tüm deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Kabule göre de; TMK nun 713/1 maddesi ile 3402 sayılı kanunun 14-17 maddeleri uyarınca tescil isteğine ilişkin olan bu tür davalarda Hazinenin ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğinin davada yer alması yasal hasım olmasından ileri gelmektedir. Davanın kabulü halinde Hazine ve ilgili Kamu Tüzel kişisi harç ve yargılama giderleri ile Avukatlık ücretinden sorumlu tutulamaz. Hazine ve davalı ... Belediyesine yargılama giderlerinin yükletilmesi ve harcın tahsiline karar verilmiş olması yasaya aykırıdır.
Davalılar Hazine vekili ile Çorlu Belediyesi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve 1.129,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine 08.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.