Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7718
Karar No: 2017/1183
Karar Tarihi: 20.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/7718 Esas 2017/1183 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, birlikte sahip oldukları dokuz adet taşınmazın satışı suretiyle ortaklığının giderilmesini istedi. Ancak davalı vekili, 125 ada 147 parsel üzerinde kendisine ait muhdesat bulunduğunu iddia ederek davanın reddini talep etti. Mahkeme, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine ve taşınmazın satışı sonucu elde edilecek bedelin belirlenmesine karar verdi ancak bilirkişi raporundaki muhdesat oranı hatalı olarak saptandı ve hüküm bozuldu. Kararın sonucu kısmında hangi taşınmaza ilişkin dağıtım yapıldığı net bir biçimde gösterilmediği için infaza da tereddüt yarattığı belirtildi. Karardaki kanun maddeleri açıklanmadığı için eklenememiştir.
14. Hukuk Dairesi         2015/7718 E.  ,  2017/1183 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, dava konusu dokuz adet taşınmazın satışı suretiyle ortaklığının giderilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, dava konusu 125 ada 147 parsel üzerinde kendisine ait muhdesat bulunduğunu savunmuştur.
    Mahkemece, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine ve taşınmazın satışı sonucu elde edilecek bedelin % 48,34"inin muhdesat sahibi davalı ...’e, kalanının tapu kaydı ve 22.10.2014 tarihli bilirkişi raporundaki hisseleri oranında taraflara ödenmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Somut olaya gelince; dava konusu 125 ada 147 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatın davalılardan ...’e ait olduğu .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/220 E. - 316 K. sayılı ilamı belirlenmiş olup mahkemece muhdesatın bedelinin davalı ...’e verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda muhdesat oranı hatalı olarak saptanmıştır. Şöyle ki, bilirkişi tarafından dava konusu 125 ada 147 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ...’e ait muhdesat değerinin, muhdesat ve arz bedeli toplamına oranlanması gerekirken muhdesat değeri sadece arz değerine oranlanmak suretiyle hatalı oran belirlenmiştir.
    Bu itibarla, mahkemece hatalı şekilde oran kurulan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de; satış bedelinin dağıtılması konusunda hükmün 2 ve 3. bentlerinde hangi taşınmaza ilişkin dağıtım yapıldığı ve yine hükmün 5. bendinde hangi taşınmazlar bakımından hüküm kurulduğu açık ve tereddütsüz bir biçimde gösterilmemiştir.
    Bilindiği gibi, 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince;
    Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
    Somut olayda da; satış bedelinin dağıtılması konusunda çelişkili ve infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm kurulmuş olması da doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 20.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi