21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/84 Karar No: 2016/1220 Karar Tarihi: 04.02.2016
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/84 Esas 2016/1220 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/84 E. , 2016/1220 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) ahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine ilişkin talepte davalıların mal varlığına ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, haciz talebinin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Temyize konu karar, yerel mahkemenin 28.07.2015 tarihli nihai ihtiyati haciz kararıdır. Davacı, davalı şirkette geçirdiği iş kazası neticesinde uğradığı cismani zararın tazmini için açtığı tazminat davasında, ihtiyati haciz talebinde de bulunmuş ve mahkemece davada talep edilen 250.400 TL ye yetecek miktarda borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İİK"nun 257/1 maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu nedeniyle ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmış iken 2. bentte vadesi gelmemiş borçtan dolayı hangi hallerde ihtiyati haciz istenebileceği açıklanmıştır. Somut olayda, tazminat isteminin haksız fiil nedeniyle oluşan zarardan kaynaklandığı açıktır. Tazminat davasında, davacı lehine hüküm kurulması halinde hükmün infazının akim kalmasını önlemek amacıyla ihitiyati haciz talep edilmiş; bu durumda geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulu gerçekleşmiş olup, mahkemece ihtiyati haciz koşullarının bulunduğunun kabulü yerindedir. Her ne kadar, ihtiyati haciz için yakın ispat koşulu gerçekleşmişse de, mahkemece ihtiyati haciz isteminin hangi alacaklara ve taşınmaz veya taşınmazlara ilişkin olduğu somut olarak açıklatıldıktan sonra, davacının tazminat talebi ile orantılı ve borçlunun ekonomik ve ticari hayatını etkilemeyecek biçimde "tedbirde ölçülülük" ilkesine uygun bir ihtiyati hacize karar verilmesi gerekirken, bu ilkelere uygun düşmeyecek şekilde, talep edilen tazminat miktarı ile sınırlı bile olsa, borçluların tüm menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarını kapsayacak veya etkileyecek şekilde ihtiyaten hacze karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin ihtiyati haciz kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."e iadesine, 04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.