23. Hukuk Dairesi 2016/3034 E. , 2016/3109 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : . Asliye Hukuk Mahkemesi
-K A R A R-
1-Dairemizin, 18.01.2016 tarihli geri çevirme kararı ile, gerekçeli kararın ve davacı mirasçıları vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin davalı ..... A.Ş. adına tebliğ edildiği Av...."ın vekaletnamesinin süreli olduğu, karar ve tebliğ tarihleri itibariyle de süresinin dolduğu anlaşıldığından, anılan vekile davalı ....A.Ş. tarafından verilen, gerekçeli karar ve tebliğ tarihini de içerir vekaletnamenin sunulmasının sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde davalı şirketin Ticaret Sicilinde kayıtlı adresi ile temsile yetkili temsilcilerinin isimleri ve yetkilerinin kapsamı sorularak, gerekçeli kararın, davacı mirasçıları vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin ve işbu geri çevirme kararının davalı şirket tüzel kişiliğine tebliğe çıkarılması, hükmün şirketi münferiden ya da müştereken temsile yetkili kişilerden Tebligat Kanunu"nun 12. ve 13. maddeleri uyarınca birine usulüne uygun tebliğ edildiğinin tespiti halinde işlemeye başlayan temyiz süresinin beklenmesi, müştereken temsile yetkili olanların tamamı veya münferiden yetkili olanların biri tarafından kaleme alınması gereken temyiz dilekçesi sunulması halinde eklenmesi, için dosyanın mahalline geri çevrildiği anlaşılmıştır.
Dairemiz geri çevirme kararının tebliğ tarihini içeren süreli vekaletname sunulması için önce davalı.... A.Ş. vekili Av....."a tebliği, verilen sürede vekaletname sunulmaması durumunda geri çevirme kararı, gerekçeli karar ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin davalı asıla tebliği gerekirken, doğrudan davalı asıla tebliğ yapılması doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece, öncelikle geri çevirme kararının Av. ...."a tebliği ile tebliğ tarihini içeren süreli vekaletname sunulmasının istenmesi,
2-Vekaletname sunulmaması durumunda;
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesinde, ""Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümesillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır."" hükmüne, 13. Maddesinde, "" Hükmi şahıslar namına kendine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır"" hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, gerekçeli karar ve davacı mirasçıları vekilinin temyiz dilekçesi davalı şirket adına tebliğe çıkarılmış ve evrak memuruna tebligat yapılmış ise de, yetkilinin işyerinde bulunup bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olup olmadığı açıklanmadığından yukarıda yazılan hükümlere aykırı şekilde yapılan bu tebligat usulsüz olmuştur.
Bu durumda mahkemece, gerekçeli karar ve davacı mirasçıları vekilinin temyiz dilekçesinin davalı şirketin ticaret siciline kayıtlı güncel adresine tebliğe çıkarılması, Tebligat Kanunu"nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in 20 ve 21. madde hükümleri uyarınca şirketi temsile yetkili kişi ya da koşulları oluştuğunda memur veya müstahdemlerinden birine şirket adına tebliği ile işlemeye başlayan temyiz ve cevap süresinin beklenilmesi, hükmün yetkilisince ve süresinde temyiz edilmesi halinde, temyiz dilekçesinin dosya içerisine konulması, için dosyanın yerel mahkemesine ikinci kez geri çevrilmesi gerekmiştir.
Bilindiği üzere, sağlıklı bir temyiz incelemesi yapılabilmesi için hükme esas alınan deliller ile dava evrakının eksiksiz olması, işlem sırasına göre belli bir düzen içinde bulunması gerekmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “adil yargılanma hakkı”na ilişkin 6. maddesinde öngörülen “davanın makul süre içinde görülmesi” kavramının zorunlu içeriğinden birisi de dosyaların temyiz incelemesi için süresinde ve eksiksiz biçimde Yargıtay’a gönderilmesidir. Bu nedenle hem iç hukuk açısından hem de Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler bakımından uyuşmazlığın kesin hükümle sonuçlanmasına kadar geçen tüm süreçlerin titizlikle ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi bu işle görevli olanların sorumluluğu altındadır.
Geri çevirme kararının gereklerinin yerine getirilmemesi dosyanın sürüncemede kalmasına ve adaletin gecikmesine neden olduğundan bu kez geri çevirme gereklerinin yerine getirilmesi hususunda daha dikkatli ve itinalı davranılması, aksi halin sorumluluk doğuracağının bilinmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine İKİNCİ KEZ GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.