Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2011/17-579
Karar No: 2011/681
Karar Tarihi: 2.11.2011

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/17-579 Esas 2011/681 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davalı tarafın aracını olay tarihinden önce bir dava dışı kişiye usul ve yasalara uygun olarak devrettiği belirtilmiştir. Sigorta şirketi, müteveffa A. K..’un mirasçılarının başvurusu üzerine sigorta poliçesindeki bedeni zarar teminatından ödeme yapmıştır. Yerel mahkeme, davacı şirketin çifte sigorta yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Hukuk Genel Kurulu, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: 2918 sayılı Kanunun 94. maddesi (Sigorta sözleşmesinin verilmesi ve işletenin değişmesi halinde yapılacak işlemler) ve KTK 20/d maddesi (Taşıt Satıcı ve Aracı Hakkında Yönetmelik'teki satış bildirimlerinin süresi)
Hukuk Genel Kurulu         2011/17-579 E.  ,  2011/681 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/03/2011
    NUMARASI : 2011/62-2011/114

    Taraflar arasındaki “Rücuan Tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 14.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.5.2009 gün ve 312 E., 194 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 7.6.2010 gün ve 6712 E., 5186 K. sayılı ilamı ile;  
    (...Davacı vekili, davalıya ait aracı sürücü belgesiz olarak kullanan F. G..’ün yaya A. K..’a çarparak öldürmesi nedeni ile davacının aracın ZMSS"i olarak ölenin mirasçılarına müracaat üzerine 33.320 TL destekten yoksun kalma tazminatının ödediğini açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 33.320 TL nin ödeme tarihi 5.4.2005 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı duruşmadaki beyanında, aracı kazadan önce noter aracılığı ile sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı aracı kazadan önce noter aracılığı ile sattığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan rücuan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davaya konu trafik kazası 20.9.2004 tarihinde meydana gelmiş, araç ise davalı H.. tarafından kazadan önce 7.4.2004 tarihin de Ankara ... noterinde dava dışı A. A..’a satılmıştır. 2918 sayılı yasanın “sigorta sözleşmesinin verilmesi ve işletenin değişmesi halinde yapılacak işlemler” başlıklı 94. maddesi uyarınca, Sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorundadır. Sigortacı sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde feshedebilir. Sigorta fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerlidir. Somut olayda aracın mülkiyeti KTK 20/d maddesi gereği devredilmiş ise de araç maliki olan davalı Hatice tarafından aracın satışı usulünce davacıya bildirilmemiştir. Bu durumda davacı ile ZMSS sözleşme ilişkisini devam ettirmiş, davacıda ehliyetsiz sürücünün çarparak öldürdüğü yayanın mirasçılarına destek tazminatı ödemek zorunda kalmış olduğundan davalı rücu talebinin sonuçlarına katlanmak durumundadır. Bu yasal düzenleme karşısında davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”)
    gerekçesiyle, 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle hüküm bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

      
      HUKUK GENEL KURULU KARARI
      
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece verilen ilk kararda, davalı tarafın  aracını olay tarihinden önce usul ve yasalara uygun olarak dava dışı üçüncü kişiye devrettiği, 2918 sayılı Kanunun 94 md.si gereğince sigortalı aracın işleteninin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmesi gerektiği,bu halde sigortacının, sigorta sözleşmesini durumun kendisine bildirildiği tarihten itibaren 15 gün içinde feshedebileceği, sigortanın fesih tarihinden itibaren 15 gün sonrasına kadar geçerli olduğu, davacı sigorta şirketinin, müteveffa A. K..’un mirasçılarının müracaatı üzerine poliçedeki bedeni zarar teminatından ödeme yaptığı, bu durumda, sigorta akdinin feshedilmediği ve yeni malik dava dışı A. A.. ile devam ettirildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafın pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gibi aracı olaydan önce satmış olması nedeni ile hukuki sorumluluğunun da olmadığı gerekçeleri benimsenerek, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece; yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile karar bozulmuştur.
    Yerel mahkeme, direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararında ise; davalının kaza tarihinden önce aracı dava dışı üçüncü kişiye sattığı, davacı sigorta şirketinin ölen A. K..’un mirasçılarının başvurusu üzerine sigorta poliçesindeki bedeni zarar teminatından ödeme yaptığı ve ölenin mirasçıları tarafından davacı şirkete yapılan başvuru ile ibraz edilen belgeler arasında aracın malikinin dava dışı A. A.. olduğunun gösterildiği anlaşıldığından, bu durumda davacı şirketin sigorta sözleşmesini feshetmeyerek yeni malik dava dışı A. A.. ile sigorta akdini devam ettirdiği, KTK 94 maddesinde devredenin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmesi gerektiği sigortacının da tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde sigorta sözleşmesinin fesh edebileceği ve 15 gün süre ile geçerli olacağı hüküm altına alındığı , bunun karşılığı olarak da para cezasının öngörüldüğü,buna göre yeni işletenle sözleşmeyi devam ettirme konusunda takdir hakkının sigortacıya bırakıldığı,sigortacının da 15 gün içinde sözleşmeyi fesh edebilme hakkı bulunduğu,dava konusu aracın yeni sahibinin sigortacıya başvurmuş olması ve başka bir poliçe yaptırması gerektiği,davacının davalının bilgisi haricinde aynı araç için 20.1.2004 tarihinde 3587924 ve 3587949 sayılı iki ayrı poliçe düzenlediği, bu değişikliğin yapıldığının dosyadaki poliçelerden anlaşıldığı,davacı şirketin davalının bilgisi dışında çifte sigorta yaptığından, davalının davacının dayandığı poliçeyle sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Görüldüğü üzere yerel mahkeme, ilk kararının gerekçesinde yer vermediği davacı şirketin çifte sigorta yaptığı gerekçesine direnme olarak adlandırdığı kararında yer vererek yeni bir hukuki olguya dayanmıştır.
    Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu"nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi).
    Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Somut olayda ise; Mahkeme yukarıda açıklanan şekilde yeni bir delile ve bilgiye dayanarak, yine ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olgudan farklı ve daha önce hiç değinmediği hususlara direnme olarak adlandırdığı kararında yer vermiş ve bozmadan esinlenerek ilk karardaki gerekçesini yasal sınırlar dışına çıkarak değiştirmiştir.
    Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın bu haliyle, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; bozmadan esinlenilerek ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir.
    Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.
    S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 17.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,  2.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi