16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3715 Karar No: 2018/3925 Karar Tarihi: 18.06.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3715 Esas 2018/3925 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2017/3715 E. , 2018/3925 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 129 ada 462 parsel sayılı 2.045,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1995 yılından itibaren ...’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının 3402 sayılı Kanun"un 28/2. maddesi uyarınca itiraz etmemiş sayılmasına, çekişmeli 129 ada 462 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığının ve kullanıcısının ... olduğunun tespiti ile taşınmazın davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçıları ... ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacıya Kadastro Kanunu’nun 28. maddesi gereğince meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde ilk oturuma kadar dava sebep ve delillerini bildirmediği gerekçe gösterilmek suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 28. maddesi uyarınca itiraz etmemiş sayılmasına karar verilmiş ise de; verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğu gibi dosya kapsamına da uygun düşmemektedir. Davacı taraf, 14.03.2011 havale tarihli dilekçe ile çekişmeli taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürmek suretiyle dava sebebini açıkça belirttiği gibi dilekçenin deliller bölümünde de; “nüfus kayıtları, kadastro ölçüm çizelgesi, tanık beyanı ve her türlü delil” demek suretiyle davasını hangi delillerle ispat edeceğini açıkça bildirmiştir. Kaldı ki, mahkemece davacıya çıkartılan ve 25.03.2011 tarihinde tebliğ edilen davetiyede, “dava sebep ve delillerinin bildirilmesi, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği” şerhi bulunmadığından, davacıya çıkartılan davetiyenin usulüne uygun olduğundan da söz edilmez. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilip, tarafların bildirdikleri deliller toplanarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, belirtilen hususlar göz ardı edilerek davacının dava sebep ve delillerini bildirmediği gerekçesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 28. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 18.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.