Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18981
Karar No: 2017/1154
Karar Tarihi: 16.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/18981 Esas 2017/1154 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, geçit hakkı isteğiyle açılan davada, davacıya ait taşınmazın genel yola cephesinin bulunmaması nedeniyle mutlak geçit ihtiyacı içinde olduğuna karar vermiştir. Mahkemece davacıya ait taşınmaz yararına davalıya ait taşınmazdan 4 metre genişliğinde geçit hakkı kurulmuştur. Ancak, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli görülmediği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Yerinde detaylı inceleme yapılması ve tüm alternatiflerin belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Türk Medeni Kanununun 747. ve 748/3 maddeleri ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi konularında detaylı açıklama yapılması istenmiştir.
14. Hukuk Dairesi         2016/18981 E.  ,  2017/1154 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki geçit hakkı davası sonucunda mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası, 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Dairemizin 31.10.2014 gün ve 7100 Esas, 12100 sayılı Kararı ile yerel mahkemenin 26.12.2013 tarihli ve 2012/211 Esas, 2013-325 Karar sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmiş ve mahkeme 27.4.2015 tarihli ve 27-213 sayılı Kararıyla ilk hükmünde direnmiştir.
    Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı; ... İlçesi, ... Mahallesi 123 ada 39 parselin, davalının ise aynı ada 40 parselin maliki olduğunu, davalıya ait parselin doğu sınırından umumi yola çıktığı patika yol bulunduğunu; ancak, resmi olarak paftada görünmediğini, 123 ada 39 parsel lehine davalıya ait 123 ada 40 parsel sayılı taşınmazdan tazminat karşılığında geçit hakkı tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı cevabında, şirketin yürüttüğü iletişim hizmetlerinin gizlilik derecesi yüksek hizmetlerden olduğunu, güvenlik gerekçesi ile etrafını yüksek duvarlarla çevirdiklerini, bahse konu yerin ana yolla arasındaki yüksek kot farkından dolayı çok büyük masraf yapılarak hali hazır duruma getirildiğini, şirkete ait araçlarca sıklıkla kullanıldığını, bu yerden geçit hakkı tanınması durumunda güvenliği sağlamak için yeniden istinat duvarı yapılması gerekeceğini, bunun da aşırı masrafa yol açacağını, yine tesis edilecek geçitin taşınmazda değer kaybına neden olacağını, genel umumi yola çıkmak için başka alternatifleri bulunduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur
    Mahkemece, davalının 40 parseli aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemenin ilk hükmünü davalı vekili temyiz etmiştir
    Karar Dairemizce eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur.
    Mahkeme, 27.4.2015 tarihli ve 27-213 sayılı Kararıyla bir karışıklık sonucu mahkeme ilamı yerine başkaca bir mahkeme ilamının temyiz incelemesinin yapılmış olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
    Direnme kararı incelenmek üzere, Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş ise de 24/11/2016 tarihinde kabul edilen 6763 tarihli Kanunla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, direnme kararı incelenmek üzere Dairemize gönderilmiştir.
    Direnme kararının Dairemizce incelenmesi üzerine, her ne kadar 31.10.2014 tarihli bozma kararımızda, eksik inceleme nedeniyle mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiş ise de dosyaya ait bozma ilamı yerine bilgisayar ortamında karar yazım sırasında başka bir dosyanın ilamının kesinleştirilip mahkemesine gönderildiği, bozma kararımızın maddi hataya dayandığı, mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu anlaşılmış; bu kez yapılan inceleme sonucu kararın, aşağıda belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir. Şöyle ki;
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 123 ada 39 parsel sayılı taşınmazı lehine davalıya ait 123 ada 40 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmasını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir.
    Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Somut olaya gelince; Davacıya ait 39 parsel sayılı taşınmazın genel yola cephesinin bulunmaması nedeni ile mutlak geçit ihtiyacı içinde bulunduğu sabittir. Mahkemece davacıya ait 39 parsel sayılı taşınmaz yararına davalıya ait 40 parsel sayılı taşınmazdan 3.12.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda sarı renkle gösterilen kısımdan 4 metre genişliğinde geçit hakkı kurulmuştur.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir. Mahkemece geçit kurulan 40 parsel sayılı taşınmaz sınırında bulunan duvarın geçit nedeniyle yıkılması gerekip gerekmediği, yıkılacak ise bu duvarın yıkım ve yeniden yapım masrafı hesaplanmamış, yine mahkemece değerlendirmeye alınan 40 ve 41 parsel sayılı taşınmazlardan fen bilirkişisinin krokisinde b ve c harfleri ile gösterilen kısımda bulunan ağaçların değeri ve duvarın maliyeti hesaplanmamıştır.
    Mahkemece yapılacak iş; dava konusu 39 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt örneği ve yine dava konusu parsellerin komşu taşınmazlarını gösterir, özellikle 55 parsel sayılı taşınmazın da içinde olduğu geniş kapsamlı krokinin dosya içine getirilmesi gerekir. Bundan sonra uzman ve mahalli bilirkişiler vasıtasıyla yerinde detaylı bir inceleme yapılmalı, tüm alternatifler belirlenmeli, gerekirse fotoğrafları da çektirilmek suretiyle keşfi izlemeye elverişli rapor ve kroki düzelttirilmeli ve alternatifler üzerindeki muhdesatların kal bedelleri de hesaplatılarak geçit irtifak bedelleri belirlenmeli ve davacının fiilen kullandığı yol ile diğer alternatifler kıyaslanarak denkleştirici adalet ilkesi gereği uygun olan seçenekten geçit hakkı kurulmalıdır.
    Mahkemece bu yönler araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda açıklanan nedenlerle kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi