Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/17796 Esas 2016/7582 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17796
Karar No: 2016/7582
Karar Tarihi: 27.04.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/17796 Esas 2016/7582 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka ile diğer davalının kefil sıfatıyla imzalanan genel kredi sözleşmesi sonucu borçlanan davalının itirazının iptali davası açılmıştır. Davalılar, kredi sözleşmesindeki imzaların kendilerine ait olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu sonucunda davacı bankanın alacağı olduğunu belirleyerek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak davalıların temyiz itirazları üzerine Yargıtay, asıl borçlu olan davalının maaş hesabına yapılan blokeler sonucu borcun tamamen ödendiğini ve davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu hükme bağlamıştır. Kararda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Türk Borçlar Kanunu ve İcra ve İflas Kanunu'na atıfta bulunulmuştur.
19. Hukuk Dairesi         2015/17796 E.  ,  2016/7582 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini diğer davalının da kefil sıfatıyla imzaladığını, anılan sözleşme kapsamında davalıya kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan takibin davalıların itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptali ile davalılar aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., davalı ..."nin davacı bankadan çektiği tüketici kredisi ile ilgisinin olmadığını, kredi sözleşmesi altındaki imzaların kendisine ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., kredi borcunun tahsili için davacı yanca, emekli maaşının tamamına bloke konulduğunu, kredi borcunun emekli maaşından tahsil edildiğini borcunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı banka ile davalı ... arasında imzalanan kredi sözleşmesini, diğer davalının kefil sıfatıyla imzalandığını, davacı bankanın takip tarihi itibariyle 7.955,94 TL asıl alacak ve 136.83 TL temerrüt faizi alacağının olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı ... sözleşmede kefil sıfatıyla atılan imzanın kendisine ait olmadığını ve dolayısıyla imza inkarında bulunmasına rağmen mahkemece bu hususta taraf delilleri toplanmadan karar verilmesi doğru olmadığı gibi asıl borçlu davalı ..."un bankaca maaş hesabına peyderpey bloke konulmak suretiyle kredi borcunun tamamen ödenmiş olduğu savunması üzerinde durularak davadan önce yapılmış bir ödeme var ise davacının bu miktar yönünden dava açması hukuki yararı bulunmadığı, gözetilmeden lehine davadan sonra yapılan tahsilatlar yönünden ise (“infazda nazara alınmasına”) şeklinde hüküm oluşturulması gerekirken davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması da isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.