10. Hukuk Dairesi 2016/14634 E. , 2019/2504 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın, ... ve .... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... vekili tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 18.06.2007 tarihli kaza sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir ve ödenen geçici işgöremezlik ödeneği nedeniyle oluşan kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı, kaza tarihi itibariyle rücu alacağını düzenleyen 506 sayılı yasanın 26. ve 10. maddeleridir.
Mahkemece, davalı 3. kişi durumundaki araç sürücüsü ... iş kazasının oluşumunda %100 kusurlu sayılarak bu davalı ve kusurlu aracın sigorta şirketi yönünden istemin kabulüne karar verilirken; kusuru bulunmadığından bahisle diğer davalı işverenler yönünden istemin reddine karar verilmiş, ancak 506 sayılı yasanın 10. maddesi kapsamında bir araştırma yapılmamıştır.
1- 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesine göre sorumluluk, kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 506 sayılı Yasa"nın 26/1. maddesinde, “kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı halinde işverenin rücû alacağından sorumluluğu” olanağı tanınmıştır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise “İş kazası veya meslek hastalığı, üçüncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir.” hükmü getirilmiştir.
2- 506 sayılı Kanun"un 10. maddesine dayalı tazmin sorumluluğu halinde ise; aynı Kanun"un 26. maddesine ilişkin davalardaki tazmin sorumluluğundaki gibi sosyal yardım zammı da dahil olmak üzere hak sahiplerine bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değeri ile yapılan masraf ve ödemeler toplamının tazmin sorumlularının kusurlarının karşılığı miktarla sınırlanması kuralının kıyas yoluyla uygulanması gerektiği, ancak 10. maddenin öngördüğü sorumluluk halinin 26. maddeye oranla farklı ve daha ağır bir sorumluluk halini öngörmüş olması nedeniyle işverenin, 506 sayılı Kanun"un 9 ve 10. maddesi kapsamındaki sorumluluk sınırını oluşturan miktar belirlenirken, iş kazasında işverenin kabul edilmesi gereken %100 oranında kusurundan, BK. 43, 44. maddeleri uyarınca sigortalının müterafik kusurunun %50"sinden az olmayacak şekilde bir hakkaniyet indirim yapılmak suretiyle hesaplama yapılması, Yargıtay’ın konuya ilişkin yerleşik içtihatlarının gereğidir. Ayrıca davanın Borçlar Kanunu"nun 51. maddesinde düzenlenen teselsül hükümleri doğrultusunda açıldığı hallerde; birlikte sorumlu olanların müşterek kusurla hareket etmemiş olmaları nedeniyle, kusurlu üçüncü kişinin, 506 sayılı Kanun"un 26/2. maddesine uygun olarak, kusur sorumluluğu dahilinde belirlenen sosyal yardım zammı da dahil olmak üzere ilk peşin değer ile masraf ve ödeme toplamından sorumlu olacağı, münhasıran 10. maddeden kaynaklanan sorumluluğun ise işverene ait olacağı; tüm kusurun üçüncü kişide olması veya olayın tümüyle kaçınılmazlık sonucu ortaya çıkması halinde dahi işverenin 10. madde uyarınca ve yukarıda belirlenen ilkeler doğrultusunda oluşan Kurum zararının takdir edilecek bir oranıyla sorumlu tutulması zorunluluğu göz önünde tutulmalıdır.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; kazalı sigortalının inşaattaki ihtiyaç sebebiyle jet taşı alıp işyerine döndüğü sırada yolda bisikletiyle kaza geçirerek sürekli işgöremez durumuna girdiği, mahkemece 506 sayılı Yasanın 9. ve 10. maddeleri kapsamında işveren yönünden değerlendirme yapılmaksızın sadece kusur sorumluluğunun irdelendiği rapora göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalı ... ve diğer gerçek kişilerin işveren olup olmadıkları belirlenmeli, bu kapsamda işverenlik kusurları da irdelenecek şekilde yeniden kusur raporu alınmalı, kazanılmış haklar da gözetilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları dikkate almaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."e iadesine, 18.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.