5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/11517 Esas 2019/173 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11517
Karar No: 2019/173
Karar Tarihi: 08.01.2019

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2015/11517 Esas 2019/173 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin 5607 sayılı kanuna muhalefet suçundan yargılandığı ve hüküm aldığı duruma dair bir karar verdi. Ancak, sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun haberdar olmadığı ve kararın kesinleşmeden önce tebligat yapılmadığı belirtildi. Bu nedenle, denetim süresinin henüz başlamadığı sonucuna varıldı ve hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı kararının bozulması gerektiği kararlaştırıldı.
Kararda ayrıca, suç tarihine ve ele geçirilen eşyanın niteliğine göre sanığın 5752 sayılı kanuna muhalefet suçundan yargılanması gerektiği, ancak bu durumun göz önünde bulundurulmadığı belirtildi. Ayrıca, sanığın savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik yapılan yargılamada talimatın ikmal edilmeden karar verildiği ve bu nedenle savunma hakkının kısıtlandığı ifade edildi.
Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin bazı maddelerini iptal ettiği 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği de belirtildi. Bu maddeye göre, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine karar ver

7. Ceza Dairesi 2015/11517 E. , 2019/173 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçu kapsamında kaldığı, bu suçtan doğrudan zarar görenin ise Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu olduğu, bu anlamda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 26/01/2012 tarihli karara yönelik davadan haberdar olmayan TAPDK"nun itiraz hakkının bulunduğu ve anılan kuruma tebligat yapılmadan kararın kesinleştirildiği, bu nedenle sanık hakkında denetim süresinin henüz başlamadığı anlaşılmakla, kesinleşmemiş karara dayanılarak Mersin 1. Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı Yasa ile değişik 4733 sayılı Yasanın 8/4. fıkrası uyarınca yargılanması gerektiği gözetilmeksizin 5607 sayılı Yasanın 3/5. fıkrası uyarınca yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle CMK"nun 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına yönelik yapılan yargılamada sanığın savunmasının alınması için yazılan talimatın ikmali beklenmeksizin beyanı alınmadan karar verilmek suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
4. Ele geçen eşyanın niteliğine ve suç tarihine göre katılma hakkı olmayan Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 08.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.