11. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4758 Karar No: 2018/3492 Karar Tarihi: 14.05.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/4758 Esas 2018/3492 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyiz edilmesi talebi Yargıtayın reddedilmiştir. Karara göre, HUMK'nın 427. maddesi gereği, miktarı veya değeri 1.000 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesin olup, alacağın tamamı dava edilmiş olması halinde, hükümde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü 1.000 TL'yi geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Bu miktarın 25.04.2017'de 2.270 TL olduğu belirtilmiştir. Kararda, davacı vekilinin talep ettiği rücuen alacak miktarının 2.729,37 TL olduğu, mahkemece 2.261,92 TL'nin davalıdan tahsil edilmesine karar verildiği ve bu miktarın da temyiz sınırının altında kaldığı ifade edilmiştir. Sonuç olarak, davalı vekilinin temyiz istemi reddedilmiştir. Kanun maddelerinin detaylı açıklaması ise HUMK'nın 5219 sayılı Kanun ile değişik 427. maddesi tarafından verilmiştir.
11. Hukuk Dairesi 2017/4758 E. , 2018/3492 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/04/2017 gün ve 2016/220-2017/260 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’nın 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427. maddesine göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesin olup, alacağın tamamı dava edilmiş olması halinde, hükümde, asıl isteminin kabul edilmeyen bölümü 1.000,00 TL’yi geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Bu miktar, karar tarihi olan 25.04.2017 tarihi itibariyle 2.270,00 TL"dir. Davacı vekili, 2.729,37 TL rücuen alacağın davalıdan tahsilini talep etmiş olup, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile 2.261,92 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece kabul edilen miktar, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.