17. Hukuk Dairesi 2015/11882 E. , 2018/404 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığını dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu İbrahim hakkında takip yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, dava konusu taşınmazı mal kaçırma amacı ile davalı ..."e devrettiğini belirterek, bu tasarruf işleminin iptalini istemiştir.
Davalı ..., davalı borçluyu daha önce hiç tanımadığını, satışın gerçek olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ..., duruşmaya katılmamış ancak 23.01.2015 tarihli dilekçe ile takip konusu borcu ödediğini belirtmiştir.
Mahkemece, dava dayanağı İcra Müdürlüğü"nün 2014/2446 sayılı dosyasındaki borcun 23.01.2015 tarihinde ödenerek dosyanın infazen işlemden kaldırıldığının anlaşıldığından bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, satışın muvazaalı olduğu ispatlanmadığından yargılama giderinden davalı ..."ün sorumlu olmadığına, davalı ..."in ise borcu ödemeyerek davanın açılmasına sebep olduğu gerekçesi ile aleyhine yargılama giderini hükmetmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-HMK"nun 331.maddesine göre davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderine takdir ve hükmeder. Öte yandan, İİK"nun 282.maddesi gereğince borçlu ile hukuki işlemde bulunan üçüncü kişi mecburi dava arkadaşı olup davada haksız çıkmaları halinde yargılama giderinden birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaları gerekmektedir. Eğer tasarrufun iptali davası sabit görülmemiş ise davada her iki davalı da haklı aksi halde haksız konumdadır.
Somut olayda, mahkemece davalı ... ve İbrahim arasında gerçekleşen tasarrufun İİK"nun 277 ve devamı maddelerindeki iptal sebeplerinden hiçbiri gerçekleşmediği, satışın muvazaalı olmadığı kabul edildiği ve bu husus davacı tarafından temyiz sebebi olmadığından kesinleşmiş bulunmasına göre yani yargılama devam etseydi davanın her iki davalı yönünden de reddine karar verileceği sonucuna götürdüğünden bu durumda davalı ... yönünden de yargılama giderine hükmedilmemesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi uygun değildir.
Kabule göre de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 6. maddesi gereğince davanın konusuz kalması ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce gerçekleştiğinden tarife hükümleriyle belirlenen ücretin yarısına hükmedilmesi gerekirken tam vekalet ücretine hükmedilmeside isabetsiz olmuştur.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden,6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3.bendindeki ibarelerin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bıraklımasına" yine 5.bentteki tüm ibarelerin hükümden çıkartılarak yerine "Davacı vekili yararına takdiren vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına" ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 30/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.