16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2747 Karar No: 2019/4016 Karar Tarihi: 10.06.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2747 Esas 2019/4016 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmaktan suçlu bulunduğunu ve ceza alması gerektiğini belirtti. Temyiz başvurusunun esastan reddedildiği belirtildi. Hüküm temyiz edilerek Bölge Adliye Mahkemesine başvuruldu. Mahkeme, sanığın cezasının yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle müdafiinin duruşma isteminin reddedildiğini söyledi. Yargılamanın usulüne uygun yapıldığı ve delillerin hukuka uygun olduğu belirtilerek, sanık ve müdafiinin iddia ve savunmalarının temyiz denetimine uygun olarak yer aldığı bildirildi. Ancak, mahkeme kararında yer alan bir kanun maddesinin yanlış uygulandığı belirtildi. Bu nedenle, kararın bozulduğu ancak yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı ifade edildi. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/6, 58/9, 63 ve CMK’nın 299, 302/1 ve 303/1-c maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2019/2747 E. , 2019/4016 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/6, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK"nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün beşinci fıkrasından "delaletiyle TCK"nın 58/6. maddesi" bölümünün çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Karabük Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.