1. Hukuk Dairesi 2015/12220 E. , 2018/11041 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan ...’ın dava dışı ... ile evlilik dışı birlikte yaşadığını, mirasbırakanın ileride aleyhine açılabilecek boşanma ve tazminat davalarını sonuçsuz bırakmak amacıyla maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 5 adet daireyi davalı kardeşine satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında tenkis taleplerinden feragat etmişlerdir.
Davalı, satış işlemlerinin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.06.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ..., Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle, mirasbırakan tarafından çekişmeli taşınmazların davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ne var ki, 4721 sayılı TMK. nın 28. maddesi uyarınca ölümle hukuki şahsiyet son bulur. Diğer taraftan kamu düzenine ilişkin bulunan sicil tutma ilkesi gözetildiğinde hâkimin doğru sicil tutmakla yükümlü bulunacağı da tartışmasızdır. O halde mahkemece dosyada bulunan mirasbırakan ...’a ait veraset ilamına göre davaya konu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 2, 3, 4, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümler yönünden davacı mirasçılar adına miras payları oranında tescil hükmü kurulması gerekirken ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olması doğru değildir.
Ayrıca, ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 5 adet bağımsız bölüm davaya konu edildiği halde hükümde sehven ...ada ... parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali şeklinde karar verilmiş olması da isabetli değil ise de anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1. fıkrasındaki “Davacıların davasının kabulü ile, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 nolu, 3 nolu, 4 nolu, 5 nolu ve 6 nolu , 8/60"şar arsa paylı davalıya ait bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile miras bırakan Hamit oğlu, 1958 doğumlu ... adına (miras bırakanın terekesi adına) tapu kayıt ve tesciline,” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine “Davacıların davasının kabulü ile, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2, 3, 4, 5 ve 6 nolu, 8/60"şar arsa paylı davalıya ait bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile, Hamit ve Hazey’den olma 1958 doğumlu mirasbırakan ...’a ait veraset ilamındaki davacı mirasçılar adına miras payları oranında tapuya tesciline..” ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.