1. Hukuk Dairesi 2015/11343 E. , 2018/11040 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.05.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası ...’ın maliki olduğu ... (yeni ... ada ... ve ...) parsel sayılı taşınmazını dava dışı ...’ı ara malik kılmak suretiyle davalı oğlu ...’e devrettiğini, işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalının da taşınmazı iyiniyetli 3. kişiye satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, taşınmazın dava tarihindeki değerinin belirlenerek miras payı karşılığı tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunup davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...’un maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazını 19.01.1984 tarihinde dava dışı ara malik ...’a, ...’nin de 23.12.1985 tarihinde davalı ...’a, ...’in de 03.01.2008 tarihinde dava dışı ...’na satış suretiyle devrettiği, 20.01.2010 tarihinde şuyulandırma ile ... ada ... ve ... parsellerin oluştuğu, 1947 doğumlu mirasbırakanın 21.08.1991 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı kızı ..., davalı oğlu ..., dava dışı kızları ... ile ...’nin kaldıkları, eldeki davada mahkemece 429.700,03 TL tazminata hükmedildiği, dava dışı mirasçı ... tarafından aynı taşınmaza ilişkin davalı ... aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/172 Esas sayılı dosyası ile açılan dava sonucunda ise 440.591,05 TL tazminata hükmedildiği, her iki mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu temin edilen bilirkişi raporlarında tazminat miktarların farklı belirlendiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, bir davada aynı maddi vakıalara dayanılarak ileri sürülen isteklerin birlikte incelenmesinde, sağlıklı bir hukuki değerlendirme yapılabilmesi bakımından hukuki yarar bulunduğu kuşkusuzdur.
Nitekim değinilen ilke, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) aralarında bağlantı bulunan davaların birleştirilmesi hakkındaki 166. maddesinde de benimsenmiş ve anılan maddenin 1. fıkrasında; "Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar." hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, farklı mirasçılar tarafından aynı taşınmazlara yönelik aynı davalı aleyhine açılan tazminat istekli davaların birlikte değerlendirilmesi, uyuşmazlığın taraflar açısından daha sağlıklı, adil ve hızlı bir çözüme kavuşturulması için gereklidir.
Hal böyle olunca, eldeki dava ile ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/172 E sayılı dosyasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166. maddesi gözetilerek birleştirilmesi ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, davacının mahkeme kararındaki tazminat miktarını temyiz etmediği gözetilerek davalı lehine oluşan kazanılmış hak kuralı da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının bu yöne ilişkin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.