Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17118
Karar No: 2018/401
Karar Tarihi: 30.01.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17118 Esas 2018/401 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/17118 E.  ,  2018/401 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü
    -K A R A R-
    Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlıkları bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazın bedelinin borçlu tarafından ödendiği halde 12 günlük oğlu... adına tescil ettirildiğini, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, taşınmazın müvekkili ..."in annesi ....tarafından torununa doğum hediyesi olarak alınıp bağışlandığını, anılan şahsın alım gücü olduğunu, tasarrufun iptali için borçlu tarafından yapılmış bir tasarrufun bulunmadığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, takip konusu icra dosyalarında davacının davalıdan alacaklı olup buna dair geçici aciz belgelerinin mevcut bulunduğu, yapılan tasarruf bedelinin gerçek değerin yaklaşık üçte biri kadar olup tasarruf yapılan çocuğun tasarruf tarihinde sadece 12 günlük olup bedeli ödeyecek durumunun bulunmadığı gibi babaannesi olan ...."in bu satış bedelini ödediği hususunun kesin kanıtlanmadığı gibi davalı ..."nun icra takibine muhatap olduğu süreçte bu tasarrufun yapılmasının manidar bulunduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 maddesine dayalı olarak açılan nam-ı müsteair niteliğindeki işlemin iptali istemine ilişkindir.
    Nam-ı müstear, adını herhangi bir nedenle gizli tutmak isteyen bir kişinin, sözleşmeyi kendi hesabına, başka bir kişiye yaptırmasıdır. Bu tür işlemlerin İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak iptalini istenilerek davacı alacaklınının alacağına kavuşması sağlanır. İşlemin nam-ı müstear olarak gerçekleştiğini ispat külfeti davacıya aittir. Davacı vekili borçlunun 12 günlük oğlunun böyle bir taşınmazı alım gücünün olmayacağından bedelinin borçlu tarafından ödendiğini iddia etmiştir. Davalılar ise taşınmazın babaanne .... tarafından bedeli ödendiği ve torununa bağış yaptığını ileri sürmüştür. Bu iddianın ispatı için tapu, banka ve vergi kayıtlarını sunmuştur.Bu belgelere göre 17.06.2013 tarihinde dava dışı .... tarafından tapudaki satış bedeli 175.000,00 TL olarak yine dava dışı Hatice Gül"den satın alınmış ve bedeli banka aracılığı ile yine .... tarfından ödenmiş, ayrıca bağış ile ilgili olarak 16.903,70 TL veraset ve intikal vergisi anılan kişi tarafından ödenmiştir.Davalılar ...."in alım gücü olduğunu ve adına kayıtlı taşınmazını yakın zamanda sattığını belirtirek tapu kaydı sunmuştur. Uyap araştırmasında anılan şahsın Beyoğlundaki taşınmazını 28.03.2013 tarihinde satıldığı tesbit edilmiştir. Bu iddiaa ve belgelerin aksine ödemelerin borçlu tarafından yapıldığına ilişkin olarak davacı tarafından ileri sürülmüş bir delil ve ispat bulunmamaktadır.
    Bu durumda, borçlunun oğlu... adına olan taşınmazın borçlu tarafından alındığı davacı tarafından kesin ve güçlü delillerle ispat edilemediğinden reddi gerekirken hatalı değerlendirme ve varsayıma dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 30.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi