Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12743
Karar No: 2018/11035
Karar Tarihi: 05.06.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/12743 Esas 2018/11035 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/12743 E.  ,  2018/11035 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.06.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat gelmedi temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldi duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan annesi ...’ın 1246 ada 64 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümün tamamı ile 1 nolu bağımsız bölümün ¼ payını birlikte yaşadığı davalı kızına satış suretiyle devrettiğini, davalının da dava açılacağını öğrenmesi üzerine taşınmazları dava dışı üçüncü kişilere temlik ettiğini, işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücünün bulunmadığını, ayrıca işlem sırasında mirasbırakanın alzheimer hastası olup hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek, taşınmazların üçüncü kişilere devir tarihindeki değeri üzerinden miras payı karşılığı 200.000-TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, mirasbırakanın akıl sağlığının yerinde olduğunu, taşınmazları bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin minnet duygusuyla bakım ve gözetilmek amacıyla yapıldığı mirasbırabırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan ...’ın ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bölümün tamamı ile 1 nolu bağımsız bölümün ¼ payını 10.06.1996 tarihinde davalı kızı İlda’ya, onunda çekişmeli taşınmazları 22.02.2012 tarihinde dava dışı ... ile ...’ya 1/2’şer paylı olarak devrettiği, eldeki davanın 21.05.2012 tarihinde açıldığı, 1929 doğumlu mirasbırakanın 24.02.2003 tarihinde öldüğü geride mirasçı olarak tarafların kaldıkları, başkaca mirasçının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda, mahkemece her ne kadar temikin minnet duygusuyla yapıldığı gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de davalı bu yönde bir savunma ileri sürmemiş, taşınmazı bedeli karşılığı satın aldığını savunmasına karşın mahkemece davalının ileri sürmediği husus değerlendirmeye esas alınmıştır.
    Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilke ve olgular doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, mirasbırakan adına kayıtlı başkaca aktif-pasif tapu kaydı bulunup bulunmadığının taraflardan da sorulmak suretiyle ilgili tapu müdürlüğünden araştırılması, varsa tapu kayıtlarının istenilmesi, taraf delillerinin eksiksiz toplanması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek murisin iradesinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine, 05.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi