16. Hukuk Dairesi 2016/308 E. , 2018/3906 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü 205 ada 48 parsel sayılı 444,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve hibe nedeniyle davacı ... adına tespit edilmiş iken, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü’nün 14.02.1996 tarih ve 5576 sayılı karar ve ekindeki 1/25000 ölçekli sit haritası kapsamında kaldığından bahisle zilyetlikle iktisabı mümkün olmadığı gerekçesiyle beyanlar hanesine sit alanında kaldığı belirtilerek tarla vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 205 ada 48 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davacı vekili tarafından vekalet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastrodan önceki nedenlere dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., çekişmeli 205 ada 48 parsel sayılı taşınmaz hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine davanın reddini savunmuştur. Mahkeme çekişmeli taşınmazın 3.derecede doğal sit alanı içerisinde kaldığı, üzerinde kültür varlığı bulunmadığı ve davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli değildir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın sit alanı içerisinde kalıp kalmadığı, kalıyor ise sit alanının nevi ve derecesi ile sit haritası bulunup bulunmadığı hususları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünden sorulmamış, keşfe katılan Arkeolog bilirkişi raporunda da taşınmazın 3. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığı belirtilmiş ise de bu tespitin hangi belge veya bilgilere dayandığı hususunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemesine rağmen yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Yetersiz araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması mümkün değildir. Hal böyle olunca, bölgeye ait sit haritası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli, daha sonra yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ile ziraatçı bilirkişisi, fen bilirkişisi ve arkeolog bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, fen bilirkişisi ve arkeolog bilirkişi aracılığıyla bölgeye ait sit haritası ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenip çakıştırılarak yöntemince uygulanmalı, taşınmazın arkeolojik sit alanı içinde kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmeli, kalıyor ise derecesi ve taşınmaz üzerinde 1. grup olarak tescil edilmiş kültür ve tabiat varlıkları bulunup bulunmadığı hususları incelenmeli, keşfe katılacak ziraatçi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, taşınmazın ne kadar zamandır tarım arazisi olarak kullanıldığını açıklayan, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, bilirkişilere denetime elverişli şekilde rapor ve kroki tanzim ettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunmalar çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
18.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.