11. Hukuk Dairesi 2016/15101 E. , 2018/3481 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/04/2016 tarih ve 2015/612-2016/736 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 31.12.2006 tarihli protokolde müvekkiline 21.034 TL borçlu olduğunu kabul ettiğini, bu alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, tarafların ... Sigorta Aracılık Hiz. Ltd. Şti"nin ortakları iken davacının isteği üzerine şirketteki hisselerini bedelsiz olarak bir başka kişiye devr ettiğini, davacının öz amcası olması ve ailece baskı altına alması üzerine dayanak protokolü imzaladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, olaya 818 sayılı BK"nın uygulanması gerektiği, aynı Kanunda zamanaşımı süresinin 10 yıl olarak belirlendiği, belge tarihi ile dava tarihi arasında BK. 125. md. uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği, davacının dayandığı belgedeki imzaya davalının bir itirazının bulunmadığı, bu sözleşmenin içeriğine itibar edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, 818 sayılı Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu, dolayısıyla zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalı tarafından takibe yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen protokol 31.12.2006 tarihli olduğundan mahkemenin de kabulünde olduğu gibi somut uyuşmazlığa mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Ancak, 31.12.2006 tarihli protokolde davalı ..."ün, 2002, 2005, 2006 yıllarındaki kâr dağıtımı neticesi davacı ..."den fazla almış olduğu paralar karşılığında davacı ..."e ödemesi kararlaştırılan borçlar düzenlendiğinden 818 sayılı BK"nın 126/4. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu, aynı Kanunun 135/2. maddesinde yer alan "Borç bir senette ikrar edilmiş veya bir hüküm ile sabit olmuş ise yeni müddet daima on senedir." düzenlemesi gereği somut uyuşmazlıkta 10 yıllık zamanaşımı süresinin
bulunduğu, takip tarihi itibariyle de 818 sayılı BK"nın 135/2. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı nazara alınarak karar verilmesi gerekirken somut uyuşmazlığa uygulanması mümkün olmayan 818 sayılı BK"nın 125. maddesi uyarınca takibe konu alacağın zamanaşımına uğramadığı değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değilse de mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar sonucu itibariyle doğru olduğundan 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı HUMK 438. maddesinin son fıkrası uyarınca kararın gerekçesi düzeltilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi ile HUMK 438/son maddesi uyarınca kararın gerekçesi düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.077,62 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 14/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.