5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/5807 Karar No: 2020/10200 Karar Tarihi: 19.11.2020
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/5807 Esas 2020/10200 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/5807 E. , 2020/10200 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak fark bedelin bloke edilmesi için davacı idareye süre verilmiş, süresi içinde bedel bloke edilmediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın bozma sonrası tespit edilen kamulaştırma bedeli ile bozma öncesi hüküm altına alınmış olan kamulaştırma bedeli arasındaki fark bedelin depo edilmesi için davacı idareye Kamulaştırma Kanununun 10/8. maddesi uyarınca usulüne uygun süreler verildiği halde, davacı idarece fark bedelin bloke edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-) Mahkemece tescil hükmü yönünden kesin olmak üzere verilen ilk karar gereğince dava konusu taşınmazın davacı idare adına tescili ile yol olarak terkin edildiği gözetilmeksizin, davanın reddedildiği dikkate alınarak davacı idare adına kayıtlı dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davalı adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-) Davacı idare tarafından ilk kararla depo edilen bedelin, davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.