13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/26482 Karar No: 2016/869 Karar Tarihi: 19.01.2016
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/26482 Esas 2016/869 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/26482 E. , 2016/869 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılar ile arasında akdedilen sözleşme gereğince, 868/5 parsel sayılı taşınmazda bulunan B Blok’ta yer alan ikinci katta bir dairenin kendisine verileceğinin kararlaştırıldığını, anlaşma doğrultusunda davalılara 2006 model Volkswagen minibüs, kendisine ait bir daire ve 6.000,00 TL’de nakit para verdiğini, sözleşmede belirtilen bir takım işlerin yapılmaması nedeniyle ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/7 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, inceleme sonucunda on dokuz adet işin yapılmadığının tespit edildiğini, bunların bedelinin 11.870,00 TL olduğunun belirlendiğini, sözleşme gereği davalı tarafa verilen dairenin ise dava dışı üçüncü kişi ...’a satıldığını, bu kişinin de dairelerin alındığı tarihten kendisinin o daireden çıktığı tarihe kadar ki zaman dilimi için kira bedeli alacağı iddiasıyla aleyhine takip başlattığını ileri sürerek; yapılmayan işler bedeli olarak 11.870,00 TL’nin ve dava dışı üçüncü kişi tarafından aleyhine başlatılan icra takibi ile kendisinden talep edilen 25.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı tüketici ile davalı müteahhitler arasında daire satışına ilişkin sözleşme imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Ancak, Kdz. Ereğli’de müstakil Tüketici Mahkemesinin bulunmadığı dikkate alındığında davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.