İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/807 Esas 2016/2413 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/807
Karar No: 2016/2413
Karar Tarihi: 07.03.2016

İhmali davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/807 Esas 2016/2413 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık muhtarın, katılana gönderilen ödeme emrini içeren tebligatın adresinde bulunmaması nedeniyle, kapısına yapıştırılan haber kağıdı ile en yakın komşuya bildirimde bulunulup evrakın muhtara bırakılması suretiyle tebliğ edildiği ancak muhtarın zamanında haber vermemesi nedeniyle katılanın icra takibi süresinin kaçırılması sonucu sanığın ihmali davranışla görevini kötüye kullandığı kabul edilerek hüküm verildi. Ancak sanık muhtarın, teslim edilen tebligat evrakını muhatabına götürüp teslim etme yükümlülüğünün olmadığı ve ilgilinin kapıya yapıştırılan örneğe bakarak evrakı kendisinin alması gerektiği belirlendi. Bu nedenle sanığa atanabilecek herhangi bir sorumluluğun olmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği sonucuna varıldı. Kararda, TCK'nın 257/2 maddesinde öngörülen cezanın alt sınırı 3 ay hapis olmasına rağmen temel cezanın 90 gün hapis olarak belirlenip müteakip uygulamaların da buna göre yapılması gerektiği ve suçu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanmasının yasaklanması gerektiği belirtildi.

5. Ceza Dairesi 2014/807 E. , 2016/2413 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Katılan hakkında, ... İcra Müdürlüğünün takip dosyası üzerinden gönderilen ve ödeme emrini içeren tebligatın adresinde bulunmaması nedeniyle 4829 sayılı Yasa ile değişik Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca kapısına 2 numaralı haber kağıdı yapıştırılarak en yakın komşuya bildirimde bulunulup evrakın muhtara bırakılması suretiyle usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, muhtar olan sanığın, katılana zamanında haber vermeyerek icra takibine itiraz süresini kaçırmasına neden olduğu, bu şekilde ihmali davranışla görevini kötüye kullandığı kabul edilerek hükümlülüğüne karar verilmiş ise de; sanık muhtarın kendisine teslim edilen tebligat evrakını muhatabına götürüp teslim etme yükümlülüğünün olmadığı, ilgilinin kapıya yapıştırılan 2 nolu örneğe bakarak evrakı kendisinin alması gerektiği, bu itibarla sanığa atfedilebilecek herhangi bir sorumluluğun bulunmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçelerle mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
TCK"nın 257/2. maddesinde öngörülen cezanın alt sınırı 3 ay hapis olmasına rağmen temel cezanın 90 gün hapis olarak belirlenip müteakip uygulamaların da buna göre yapılması,
Suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.