Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/40858 Esas 2016/846 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/40858
Karar No: 2016/846
Karar Tarihi: 19.01.2016

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/40858 Esas 2016/846 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/40858 E.  ,  2016/846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki fesihten kaynaklanan iade davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı ile 26.05.2009 tarihinde daire satımı ile ilgili ön anlaşma yaptıklarını, davalının bu anlaşmayı komisyoncu sıfatı ile imzaladığını, dairenin satışının 97.000 TL olarak kararlaştırıldığını, komisyon ücretinin peşin ödediğini (12.910 TL) ayrıca dava dışı satıcıya verilmek üzere davalının hesabına 10.000 TL havale ettiğini, satıştan cayıldığını ancak komisyon bedeli ile havale ettiği bedelinin iade edilmediğini ileri sürerek toplamda 12.910 TL alacağının yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, 10.000 TL"nin davacının isteği doğrultusunda dava dışı 3. kişiye havale edildiği ve tellalık sözleşmesi kurulduktan sonra tellallık ücretinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
    6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
    Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacı, satıştan cayıldığı gerekçesi ile tellalık ücreti ile satış için havale ettiği paranın iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davaya bakılarak sonuçlandırılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yerolmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, 19/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.