16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3741 Karar No: 2019/3999 Karar Tarihi: 30.05.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3741 Esas 2019/3999 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olduğu suçlamasıyla yargılanan sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının temyiz başvurusunu incelemiş ve reddetmiştir. Mahkeme, suç tarihinin temadinin kesildiği tarihin yazım hatası nedeniyle yanlış gösterildiğini, infaz aşamasında Anayasa Mahkemesi'nin kararının gözetilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, ilk derece mahkemesince verilen cezanın hesap hatası nedeniyle düzeltildiği ifade edilmiştir. Mahkeme, diğer delillerin suçun sübutu için yeterli olduğu ve yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı sonucuna varmıştır. Kararda, TCK'nin 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9, 63 maddeleri yer almıştır. Bu maddeler silahlı terör örgütüne üyelik suçunu düzenlemektedir.
16. Ceza Dairesi 2018/3741 E. , 2019/3999 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.05.2018 tarih ve 2017/302-2018/383 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62/1, 53 , 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suç tarihinin temadinin kesildiği yakalanma tarihi olan “30.06.2017” tarihi yerine gerekçeli karar başlığında “30.06.2017 ve öncesi” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş; Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; ilk derece mahkemesi tarafından sanık hakkında TCK"nın 62. maddesi uygulanırken hesap hatası yapılmadığı halde, Bölge Adliye Mahkemesince hesap hatası yapıldığından bahisle doğru olan 6 yıl 9 ay 7 gün netice hapis cezasının 5 yıl 21 ay 7 gün hapis cezası olarak düzeltilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, koruma kararının kaldırıldığı bildirilen gizli tanık beyanın hükme esas alınması ve sanığın hükmün tefhiminden sonra slogan attığının gerekçede belirtilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.