12. Ceza Dairesi 2017/7063 E. , 2019/4349 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62, 50/4, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında hükmedilen temel ceza olan 3 yıl 6 ay hapis cezasının TCK"nın 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sırasında 2 yıl 11 ay hapis cezasının, TCK’nın 52/3. maddesi gereğince 1060 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenerek, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 21200 TL adli para cezası ile cezalandırılması gerekirken hesap hatası sonucu cezanın, 2 yıl 11 ay yerine, 2 yıl 9 ay hapis cezası olarak belirlenmesi ve TCK’nın 52/2. günlüğü 20 TL üzerinden 20.000 TL adli para cezasına hükmedilerek sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kanun hükümlerinin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün A ile isimlendirilen d bendindeki “TCK"nın 50/4 maddesi” ibaresinden sonra gelmek üzere, “delaletiyle TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, erteleme hükümlerinin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
CMK’nın 231. maddesindeki “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemesi için öngörülen koşulların, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlarla birlikte, denetime olanak verecek şekilde, somut gerekçeler gösterilmek suretiyle değerlendirildikten sonra, sanık hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin düzenlemenin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiği; adli sicil kaydında silinme koşulları oluşmuş sabıkası olduğu anlaşılan, duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz davranışları bulunmayan sanık hakkında “Sanığa verilen uzun süreli hapis cezasının sınırı HAGB sınırı aştığı her ne kadar paraya çevrilmiş olsa da esas alınması gereken cezanın hapis cezası olduğundan CMK 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" şeklindeki dosya kapsamı ile uyumlu olmayan yetersiz ve yasal olmayan gerekçe ile CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin 50/4. maddesi delaletiyle 50/1-a maddesi gereğince gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 01/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.