Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8032 Esas 2017/1081 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8032
Karar No: 2017/1081
Karar Tarihi: 15.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8032 Esas 2017/1081 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir tebligat davasından dolayı verilen hükmün temyiz edildiği davada, Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddeleri hakkında karar verdi. Kanun, tebliğ yapılacak kişinin bilinen en son adresinin tebligata uygun olmaması durumunda, muhatabın adres kayıt sistemi verilerinde bulunan yerleşim yeri adresinin en son adres olarak kabul edileceğini belirtiyor. 21. madde, tebliğin yapılamaması durumunda, tebliğ memuru tarafından evrakın teslim edildiği kişinin adresini ihtiva eden bir ihbarname gösterilen adreste yapıştırılacak ve ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılacaktır.
Davanın tarafları arasında mahkeme tarafından verilen hüküm, başlangıçta doğru değil. Davalıların bilinen en son adreslerine yapılan tebligata uygun olmadığı anlaşılmıştır ve bu durumda, muhatabın adres kayıt sistemi verilerindeki yerleşim yeri adresi en son adres olarak kabul edilecektir. Ayrıca, dava konusu taşınmazın kamulaştırma yasası altında belirlenmiş adres bilgileri eksik olduğu için, dava dosyası geri mahkemeye gönderilmiştir.

14. Hukuk Dairesi 2015/8032 E. , 2017/1081 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... vd.

Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." (m. 10)
Tebligat Kanununun 21. maddesi "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün olduğunca en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar." hükmünü amirdir.
Somut olaya gelince; gerekçeli kararın, davalı ..."ya tebliğine ilişkin tebligat parçasına dosya içerisinde rastlanamadığı, davalı ..."ın ise bilinen en son adresine tebliğe çıkarılıp bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip tebligatın buraya yapılacağı hükmü gözardı edilerek ilk seferde bu davalının Mernis adresine Tebligat Kanunu 21/2 maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, ayrıca dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 13606 ada, 13 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesine göre belirtme konulduğu buna ilişkin evraka dosya içerisinde rastlanamadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yukarıda değinilen hususlar gözetilmeksizin yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla, adı geçen davalıların adreslerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak yasal temyiz süresinin dolmasının beklenilmesi, ve dava konusu parselin tapu kaydı üzerindeki kamulaştırma şerhinin akıbetinin ilgili kurumdan sorularak temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 15.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.