17. Ceza Dairesi 2017/5876 E. , 2018/2910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargılamaya konu tutanak dışında aynı yerle ilgili olarak aynı sanık hakkında, 20/10/2007 tarihli başka tespit tutanağının da düzenlendiği, bu tutanağa ilişkin 02/02/2009 tarihli iddianame ile dava açıldığı ve Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/49 Esas ve 2009/384 Karar numarasıyla karar verildiği, bu kararın kesinleştiğine ilişkin bilgiye ulaşılamadığı, aynı yerle ilgili olarak aynı sanık hakkında 20/12/2008 tarihli başka tespit tutanağının da düzenlenmiş olduğu, ancak bu tutanağa ilişkin her hangi bir işlem yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği dosya tetkikinden anlaşılmakla; gerçeğin şüpheye yer vermeyecek şekilde açığa çıkartılması, zincirleme suç hükümlerinin uygulama yeri bulunup bulunmadığının tespiti ile varsa mükerrer cezalandırılmanın önüne geçilmesi bakımından, Kızıltepe 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/49 Esas ve 2009/384 Karar sayılı dava dosyasının getirtilip incelenerek, diğer tutanaklara ilişkin açılmış dava var ise suç ve iddianame tarihleri tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirlenip, iddianame ile oluşan hukuki kesinti değerlendirilip, tutanaklar arasındaki süre de dikkate alınarak sanık hakkında suça konu tutanaklar yönünden 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı, TCK’nın 43. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleştiğinin tespiti halinde Ceza Genel Kurulu"nun 21.05.2013 tarih 2012/13-1543 Esas ve 2013/257 Karar, 15.03.2016 tarih 2014/10-847 Esas ve 2016/120 Karar Sayılı kararlarındaki ilkelerde dikkate alınarak TCK’nın 43. maddesi uyarınca artırım, kesinleşen dosyalar yönünden de mahsup işleminin yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Ziraat bilirkişisinden rapor alınmadan doğrudan elektrik bilirkişisinden rapor alındığının anlaşılması karşısında; suç tarihinde sulama yapılan alan ve tarladaki ekili ürünün cinsinin tespitinden sonra, ziraatçi ve elektrikçi bilirkişiler marifetiyle tutanağa konu olan tarlada yeniden keşif yapılarak, ziraatçi bilirkişiden tarlanın yüzölçümü, ekilen ürünlerin hangi sürelerde ve ne kadar sulanma ihtiyacının olduğu, başlangıçtan hasat dönemi sonuna kadar kaç defa sulandığına ilişkin ayrıntılı rapor aldırılıp, ziraatçi bilirkişinin raporu doğrultusunda uzman elektrikçi bilirkişiden de, suç tarihine kadar kurulu güce ve arazide yürütülen tarımsal faaliyete göre tüketilmesi gereken elektrik miktarının tespiti için bilirkişiden ek rapor alınarak, 02.07.2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un Geçici 2. maddesinin l. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, sanığın kurumun zararını giderip gidermediği sorularak, gidermediğinin tespiti halinde, “bilirkişi tarafından tespit edilecek normal tarifeye göre vergiler dahil ve cezasız kaçak kullanım bedeline ilişkin zararı gidermesi halinde 6352 sayılı Yasa"nın geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine” dair bildirimde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin kaçak elektrik tespit tutanak tarihi olan 21/05/2008 olarak yazılması gerekirken 02/08/2008 olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.