
Esas No: 2016/7583
Karar No: 2017/13289
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/7583 Esas 2017/13289 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 137. maddesinde, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği ve tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği hükme bağlanmış, Kanunun 139. ve 140. maddelerinde ise dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra yapılacak ön inceleme duruşmasına davet ve ön inceleme duruşmalarının usulü ve yapılacak işlemler gösterilmiştir.
Tebligat Kanununun 20"inci ve 6099 sayılı Kanunla değişik 21’inci ve özellikle bu Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 30"uncu maddesi uyarınca; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiç biri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen koşul geçerlilik koşuludur. Davalıya dava dilekçesinin tebliği Tebligat Kanunu"nun 21/1 maddesine göre yapılmış ancak dava dilekçesinin tebliğine ilişkin mazbatada, haber verilen en yakın komşusunun adı yazılmadığı gibi, komşunun imzası alınmamış veya bu kişinin imzadan çekindiği hususunda tebligatta bir açıklama bulunmamaktadır (Teb.K. m.23/7). Bu haliyle davalıya dava dilekçesi tebliği geçersizdir. Somut olayda davalı ön inceleme duruşmasında davadan haberdar olmadığını beyan etmesine rağmen mahkemece dava dilekçesinin tebliği ve cevap verebilmesi için gerekli süreler tanınmadan tahkikata geçilerek yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Açıklanan bu husus davalı erkeğin savunma hakkını kısıtlayan ve adil yargılanma hakkını etkileyen önemli bir usul hatası olup, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.11.2017