8. Hukuk Dairesi 2009/5649 E. , 2010/476 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi
M.. K.. ile Hazine, S.. B.., dahili davalı U.. K.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 09.10.2008 gün ve 15/582 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı, davalı Hazine vekili ve davalı S.. B.. vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan 11036 m2 taşınmaz bölümünün adına tescilini, bilahare yargılama safhasında imar uygulaması yapılması nedeniyle davacı vekili 2.3.1999 tarihli ıslah dilekçesiyle Hazine adına kayıt oluşturulan 256 ada 2, 257 ada 1 ve 258 ada 1 parsellere ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, uyuşmazlık konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davalı S.. B.. vekili, zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Dahili davalı U.. K.. ve müşterekleri, dava konusu taşınmaz bölümünün 237 parselin imar uygulamasına girmesi ile adlarına tescil edildiğini, davanın imar uygulaması üzerine Hazine adına tescil edilen parseller yönünden devamı gerekirken, davanın kendilerine de yöneltildiğini bildirerek imar uygulaması ile adlarına tapuya kayıtlı parseller yönünden davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, imar-ihya ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu, ancak dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan imar uygulaması üzerine dahili davalılar adına kayıtlı imar parselleri oluştuğundan mülkiyetin tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 6.10.2008 tarihli rapor ve krokisinde gösterilen 577 ada 1, 2, 6; 576 ada 5, 6, 7, 8, 13, 16, 17, 18 ve 270 ada 1 parsellerin tamamı, 577 ada 3 parselin A harfi ile gösterilen 388,69 m2 kısmı, 577 ada 4 parselin A harfi ile gösterilen 15,80 m2 ve C harfi ile gösterilen 149,40 m2 kısmı, 577 ada 5 parselin A harfi ile gösterilen 682,70 m2 kısmı, 575 ada 1 parselin A harfi ile gösterilen 116,82 m2 kısmı, 576 ada 9 parselin A harfi ile gösterilen 177,65 m2 kısmı, 576 ada 10 parselin B harfi ile gösterilen 42,46 m2 kısmı, 576 ada 11 parselin A harfi ile gösterilen 223,60 m2 kısmı, 576
ada 12 parselin A harfi ile gösterilen 212,80 m2 kısmı, 576 ada 14 parselin B harfi ile gösterilen 557,36 m2 kısmı, 576 ada 15 parselin B harfi ile gösterilen 531,06 m2 kısmı üzerinde davacının mülkiyetinin tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı, davalı Hazine vekili ve davalı S.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın imar uygulamasının iptal edilmediği gerekçesiyle reddine ilişkin ilk hüküm davacının temyizi üzerine Dairemizin 30.3.2006 tarih, 2006/1121 Esas ve 2006/2068 Karar sayılı ilamı ile özet olarak “........ Davanın tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğu, kural olarak mülkiyetin aktarılmasına ilişkin bu tür davaların genel mahkemelerde görülmesi gerektiği, mülkiyete ilişkin uyuşmazlığın imar uygulaması iptal ettirilmeden de görülebileceği.....” gerekçesiyle bozma sevk edilmişti. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve yazılı hüküm kurulmuştur. Dava dilekçesindeki açıklamalara ve mahallinde yapılan keşif sonrası ibraz edilen teknik bilirkişi raporlarına göre uyuşmazlık 1965 yılında yapılan kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmaz bölümüne ilişkindir. Dava 13.8.1992 tarihinde açılmış, S.. B..nca 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesine göre yapılan ve 5.11.1992 tarihinde kesinleşen imar uygulaması sonucu niza konusu taşınmaz bölümünde 270 ada 1, 577 ada 1 ila 6, 575 ada 1, 576 ada 5 ila 18 parseller imar yolu ile oluşmuştur. Söz konusu parseller dava dışı 237 kadastro parselinin imar uygulamasına girmesi ile davacı adına tescil edilmiş olup, bilahare davacı tarafından hibe edilmek suretiyle dahili davalılar U.. K.. ve müştereklerine ayrı ayrı devredilmiş, 576 ada 8 parsel ise 14.3.2005 tarihinde satış suretiyle dava dışı-taraf durumunu almayan Mehmet Galip Batu’ya aktarılmıştır. Davacı yan 10.9.1997 tarihli dilekçe ile dava konusu edilen teknik bilirkişinin dosya içinde mevcut 15.11.1994 tarihli rapor ve krokisinde gösterilen 12400 m2 taşınmaz bölümünün imar uygulamasında hangi imar parsellerine revizyon gördüğünün tespiti ile Hazine adına tescil edilen parseller üzerinden belirlenen düzenleme ortaklık payının düşülmesi ile kalacak miktar üzerinden yargılamaya devam edilmesini istemiştir. Dava konusu taşınmaz bölümünün Kadastro Müdürlüğünün 16.4.1998 ve S.. B..nın 4.8.1998 tarihli yazılarına göre “... imar uygulamasına tabi tutulan alan içindeki Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan dava konusu 12.400 m2 taşınmaz bölümü de dahil olmak üzere tüm tespit harici taşınmazların yüzölçümlerinin toplanarak dağıtım cetvellerinin tanzim olunduğu, buna göre Hazine adına tescil edilen taşınmazların ekli cetvelde gösterildikleri .....” belirtilmiştir. Ekli tahsis cetvelinden tespit dışı bırakılan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan imar uygulaması yapılan bölgede yer alan dava konusu taşınmaz bölümünün de dahil olduğu toplam 345.686 m2 taşınmazın uygulamaya tabi tutulduğu ve 256 ada 2, 257 ada 1, 258 ada 1, 258 ada 2..... ve pek çok parselin müstakilen veya paylı mülkiyet şeklinde Hazine adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı yan yargılama safhasında dava konusu taşınmaz bölümünün imar uygulamasına tabi tutulması nedeniyle Hazine adına oluşan parsellerden 256 ada 2, 257 ada 1 ve 258 ada 1 parseller bakımından davaya devam etmek istediklerini açıklamış, bilahare 29.4.1999 tarihli dilekçe ile 258 ada 1 parselden paylı mülkiyet şeklinde iptal ve tescile karar verilmesini istemiş, bu parselin de imar uygulamasında mesire yeri olarak ayrıldığının bildirilmesi üzerine bu kez 6.6.2003 tarihli dilekçe ile Hazine adına kayıtlı 7676 m2 yüzölçüme sahip 257 ada 1 parsel bakımından iptal ve tescil kararı verilmesi halinde fazlaya ilişkin talepleri olmadığını bildirmiştir. Açıklandığı üzere dava önce kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmaza yönelik açılmış, bilahare uygulama sahasındaki tespit dışı bırakılan taşınmazların toplam miktarı üzerinden imar uygulamasına tabi tutulması ile Hazine adına tescil edilen 257 ada 1 parsel bakımından iptal ve tescile karar verilmesi istenmiştir. Ne var ki, mahkemece zeminde davaya konu olan taşınmaz bölümü üzerinde imar uygulaması ile oluşan şahıs parselleri yönünden bir kısım malik davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmiş, diğer bir anlatımla dava konusu yapılmayan-dava dışı parsellerin imar uygulamasına tabi tutulması üzerine oluşan parseller hakkında hüküm kurulmuştur. Mahkemece uyuşmazlığın dava ile sınırlı olarak çözüme kavuşturulması zorunludur. Uyuşmazlık davacı yanın en son 6.6.2003 tarihli dilekçesine göre 257 ada 1 parsel hakkındadır. İstek dışına çıkılarak hüküm fıkrasında yazılı parseller bakımından hüküm kurulmuş olması HUMK.nun 73, 74 ve 75.maddelerine aykırıdır. Bundan başka dosya içeriğine göre de; iptal ve tesciline karar verilen 576 ada 8 parselin kayıt maliki Mehmet Galip Batu davada taraf sıfatını almadığı gibi 575 ada 1 parselin tapu kaydında malik olarak bildirilen 124 parsel maliklerinin de kimler olduğu belirlenmemiştir. Tüm bu açıklamalar karşısında uyuşmazlık konusu parsel yönünden iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava konusu edilmeyen yukarıda yazılı parseller yönünden hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacı, davalı S.. B.. vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve 59,50 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden S.. B..na iadesine 04.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.