1. Hukuk Dairesi 2015/8139 E. , 2018/11004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazla ilgili işlemlerin yapılması için davalı oğlunu vekil tayin ettiğini, davalının taşınmazın 220 m2"sini davacı adına, 260 m2"sini kendi adına tescil ettirdiğini, bilahare anılan taşınmaz ile ilgili olarak verilen 26.03.2006 tarihli vekaletnameye istinaden kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye göre yapılacak binanın 1, 4, 5, 6 ve 14 nolu dairelerinin arsa payı olarak davacı ve davalıya verildiğini, ancak davalı tarafından yapılan paylaştırmanın tarafların arsa paylarına uygun olmadığını, 2 dairenin davacıya, 3 dairenin ise davalıya pay edilerek buna göre tescil yaptırıldığını, davalının vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek, öncelikle davalı adına kayıtlı tüm dairelerin tapularının iptali ile adına tesciline, olmazsa davacı ve davalının arsa paylarına karşılık verilen 5 dairenin dengeli bir şekilde dağılımının yapılabilmesi için 4 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak, 2981 sayılı İmar Affı Kanununa göre tarafından 21/6/1983 tarihinde, davacı tarafından 4/9/1984 tarihinde belediyeye yapılan başvuru üzerine tahsis yapıldığını, buna göre dava konusu arsada davacıya 222/686 tarafına, 284/686 pay verildiğini, iddiaların yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, terditli isteklerden 4 nolu bağımsız bölümün %86"lık kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 521/686 payının dava dışı ... Belediyesi adına kayıtlı iken 04.07.1995 tarihinde 204/686 pay davacıya, 260/686 payının davalıya satış suretiyle devredildiği, yine dava dışı belediye adına kalan 57/686 paydan 16/686
payını davacıya, 24/686 davalıya satış suretiyle temlik edilerek davacının taşınmazda toplam 222/686, davalının ise 284/686 paydaş olduğu, davacının taşınmazla ilgili işlemleri yapmak üzere 20.03.2006 tarihli vekaletname ile davalıya yetki verdiği, dava dışı paydaşlar ile birlikte davalının kendi adına asaleten davacı adına vekaleten dava dışı yüklenici ... ile 27.06.2009 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak, davacıya 2 adet, davalıya 3 adet daire verilmesinin kararlaştırıldığı, 05.01.2010 tarihinde kat irtifakı tesisi suretiyle 2, 5, 10, 11 nolu bağımsız bölümlerin tamamı ile 9 nolu bağımsız bölümün 21/29 payının davacı adına, 4, 6, 7, 8, 14 nolu bağımsız bölümlerin tamamı ile 9 nolu bağımsız bölümün 8/29 payının davalı adına tescil edildiği kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı adına kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümün 86/100 payının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının esasa yönelik temyiz itirazı yerinde değildir, Reddine.
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince,
Somut olayda, davacı tercihen 4 nolu bağımsız bölümün tamamının tapu kaydının iptali ile adına tescili yönünde istekte bulunmuş, mahkemece de davalı adına kayıtlı 86/100 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, ancak dava tümden kabul edilmiş gibi davalı yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur.
Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK’nun 326/2. maddesi uyarınca davanın kısmen kabul kısmen reddedildiği gözetilerek tarafların haklılık oranlarına göre yargılama giderlerinden sorumlu tutulması ve reddedilen miktar üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken değinilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.