Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2364 Esas 2018/9169 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2364
Karar No: 2018/9169
Karar Tarihi: 15.11.2018

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/2364 Esas 2018/9169 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, özel belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, Elektronik Haberleşme Kanunu'nda yer alan hükümler göz önünde bulundurulmadan ödeme önerisi yapılmamış ve sanığın hukuki durumu belirlenmemiştir. Ayrıca, karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu yanlış şekilde uygulanmıştır. Bu nedenlerle, karar bozulmuştur. Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesi (10. fıkra ve 56. maddenin 2. fıkrası) ve 5. fıkrası açıklanmalıdır. Ayrıca, CMK'nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümlesine dikkat edilmelidir.
11. Ceza Dairesi         2017/2364 E.  ,  2018/9169 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilerek tartışılan delillere, mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
    1) Hükümden önce 10.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez” ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme gözetilip, ön ödeme önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Kabule göre de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 tarih ve 346-25 sayılı kararında açıklandığı üzere, kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir hüküm niteliğinde olmadığı; suç tarihi itibarıyla sanığın kasten işlediği suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünün bulunmadığı, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen 2. cümle hükmünün suç tarihinden sonra yürürlüğe girdiği gözetilmeden; yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle pişmanlık duyması ve yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluşması şeklindeki gerekçe ile hükmolunan hapis cezası ertelenen sanık hakkında, "suçtan önceki olumsuz geçmişleri, yargılama sürecindeki gözlemlenen tutum ve davranışları nedeniyle takdiren hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına" biçimindeki yetersiz ve çelişkili gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.