17. Hukuk Dairesi 2015/15147 E. , 2018/375 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davalılar ...ve ... vekillerince temyiz edilmiş ve davalı ... vekilince de duruşma talep edilmiş, davacı vekilince de cevap dilekçesiyle duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.01.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, 29/07/2008 günü müvekkilinin sürücü .... yönetimindeki ....plaka sayılı kamyon ile seyir halindeyken arkadan gelen ve tam kusurlu olan ... plaka sayılı kamyonu ile sürücü ..."nun çarpması sonucu yaralandığını,sol ayağının dizinin altından kesilmesi sonucu sakat kaldığını, müvekkilinin tedavi gideri olarak 24.241,00-TL makbuzlu ve 8.000,00-TL makbuzsuz harcama yaptığını, müvekkilinin iş ve güç kaybının 50.000,00-TL"yi geçtiğini belirterek şimdilik 38.000,00-TL maddi ve ayrıca 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ...Sigorta A.Ş."den müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini ıslah suretiyle yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının maddi tazminat davasının kabulü ile; 94.377,84-TL iş görmezlik tazminatının olay tarihi 29.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan; davalı ... Yönünden 88.000,00-TL"si dava tarihi 27.02.2009, 6.377,84-TL alacak için ıslah tarihi 28.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Sigorta"dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, 24.340,89-TL tedavi giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan; davalı ... Yönünden dava tarihi 27.02.2009 dan itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Sigorta"dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 30.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi 29.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsil edilerek davacıya verilmesine, davacı vekilinin atiye bıraktığı araç hasarı yönünden davanın geri alınması ile birlikte hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı SGK yönünden usulden reddine, karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ...vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasası"nın 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Somut olayda mahkemece hüküm fıkrasında; davacının tedavi gideri talebinin kabulü yönünde hüküm kurulmuş, kararın gerekçe kısmında ise, "davacının tedavi giderlerinden vazgeçtiği ve buna dair bilirkişi incelemesi için yargılama giderinin yatırılmadığı, bu bağlamda tedavi giderleri için delil sunamadığını kabul etmek gerekmiştir", denilmiş, ancak gerekçenin devamında "hastane hizmetleri, tıbbi cihazlar için yapılan harcamalara yönelik faturalara dayalı talebinin sigorta şirketi, işleten, sürücünün sorumluluğunu kabul etmek gerekmiştir" denilerek, bu şekilde gerekçe kendi içinde çeliştiği gibi hüküm fıkrası ile gerekçe arasında da çelişki yaratılmıştır. Bu hususlar yukarıda açıklanan ilkelere aykırılık oluşturduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş. vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."ya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı .... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...ne geri verilmesine 30/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.