Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6808
Karar No: 2015/2159
Karar Tarihi: 25.02.2015

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/6808 Esas 2015/2159 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2014/6808 E.  ,  2015/2159 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/05/2013
    NUMARASI : 2012/329-2013/222

    Davacı B.. Y.. vekili Avukat Orhan tarafından, davalı Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. aleyhine 27/06/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız şikâyet nedeniyle kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, kaçak elektrik kullanmadığı halde hakkında bu konuda tutanak düzenlendiğini ve davalı kurumun şikayeti sonucunda ceza mahkemesinde hakkında, elektrik enerjisi çalmak suçundan dava açıldığını ve yargılama sonucunda beraatine karar verildiğini belirterek; davalının haksızlık içeren suçlamaları nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek, uğradığı manevi zararının ödetilmesini istemiştir.
    Davalı ise, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı kurumun eylemi ile davacının kişilik haklarının ağır ve haksız bir saldırıya uğradığının kabulü ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
    Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasa"nın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.
    Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikâyeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikâyet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikâyetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
    Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden; davacının 2007 yılında satın almış olduğu yeni inşa edilmiş binada bulunan taşınmazında kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle hakkında 12/01/2008 tarihli suç tutanağı düzenlendiği, davalı kurumun da kabulünde bulunduğu üzere davacı ve davalı taraf arasında tutanak tarihinden önce 02/01/2008 tarihinde abonelik ihdas edildiği, düzenlenen suç tutanağında idareye kaydı bulunmayan sayaçtan elektrik kullanımı olduğunun tespit edildiği,davalı kurumun şikayeti sonucunda davacı aleyhine Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/389 Esas, 2011/1284 Karar sayılı dava dosyasında atılı elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan yapılan yargılama sonucunda davacının beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/389 Esas, 2011/1284 Karar sayılı dava dosyasına sunulan bilirkişi raporunun incelenmesinde ise, davacının abonelik ihdas edilmeden elektrik kullandığı ve idareye kayıtlı olmasa da sayaç takarak kullanımının olduğunun tespit edildiği, sayaç takarak abonelik ihdas edilmeden elektrik kullanımının olması nedeniyle de, karşılıksız yararlanma kastı olmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Şu durumda, davacı tarafından her ne kadar tutanak tarihinden önce davalı kurum ile aralarında abonelik ihdas edildiği ve hakkında haksız şekilde tutanak tutularak hırsızlık suçundan şikayetçi olunduğu ileri sürülmüş ise de, dava dosyası ve ceza dosyası kapsamından, davacının davalı kurumla aralarında abonelik ilişkisi kurulmadan önce idareye kayıtlı olmayan sayaçtan elektrik kullanımının tespit edildiği ve davalının, davacı hakkında şikayetçi olmasında bir takım emareler bulunduğu anlaşılmakla, şikayetin olağan kuşku üzerine somut emarelere dayandırılarak yapıldığı kabulü ile istemin tümden reddi gerekirken, şikayetin haksız olduğundan bahisle istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi