14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7941 Karar No: 2017/1068 Karar Tarihi: 15.2.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/7941 Esas 2017/1068 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, 750 m2'lik bir alanı satın aldığını ancak davalıların tapuyu devretmediğini belirterek tapunun iptali ile adına tescil edilmesini, mümkün olmadığı takdirde satış bedeli olan 143.400,00-TL'nin tahsilini talep etmiştir. Mahkeme ise sadece 5 kişiden oluşan bir grup için 5.000,00 TL'lik tahsile hükmetmiştir. Bu durumda toplamda talepten fazla bir miktarla hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Talep sonucundan daha azına karar verebilir ancak daha fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez. Bu nedenle, mahkeme tarafından belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verildiği doğru görülmemiştir ve hükmün bozulması gerekmektedir. Kanun maddesi ise HMK'nın 26. maddesidir ve hakimin tarafların talepleriyle bağlı olduğunu belirtir.
14. Hukuk Dairesi 2016/7941 E. , 2017/1068 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 04.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, ... 2. Noterliğinin 4080 yevmiye numaralı 15/03/2006 tarihinde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle... Mah. Ada 1179, parsel 51"de bulunan gayrimenkuldeki ifraz ve parselasyon işlemleri sonucunda yeni parseldeki takriben 750 m2"lik alanı tüm haciz ve takyidatlarından arındırılmış olarak davalılardan satın aldığını; ancak, aradan beş yıl geçmesine rağmen davalıların tapuyu devretmediklerini, bu nedenle tapunun iptali ile adına tescil edilmesini, bu talep kabul edilmediği takdirde satış bedeli olarak davalılara ödenmiş olan 143.400,00-TL"nin en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizce davacının alacak isteminin incelenmesi gerektiğinden sözedilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak bu kez ‘’... hakkında açılan davanın reddine, davacı tarafın tapu iptal ve tescil talebinin reddine,davanın alacak yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü taraflar temyiz etmişlerdir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. Bir davada hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Bu talebin azına karar verilebilmesine rağmen daha fazlasına veya talepten başka bir şeye karar verilemez. Nitekim, “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı HMK’nın 26. maddesi gereğince; Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talepleriyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır. Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde çekişme konusu taşınmazların tapusunun iptaliyle adına tescilini, mümkün olmaz ise 143.400,00-TL nin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Mahkeme satış vaadinde bulunan 29 kişiden 5.000,00 şer TL"nin tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda toplamda 145.000,00-TL ye hükmedilmiş olmaktadır. Davacının isteminden fazlaya karar verilmesi HMK’nın 26. Maddesi hükmüne aykırıdır. Mahkemece, belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.2.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.