12. Ceza Dairesi 2019/2444 E. , 2019/4320 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/2-3, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin illiyet bağına ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141. ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sabıkası bulunmayan ve lehine takdiri indirim uygulanan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılmaksızın, gerekçesiz olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Olay günü sanığın sevk ve idaresindeki araç ile katılanın idaresindeki aracı yakın takip etmek, seyir halindeyken sıkıştırmak, önüne geçerek durdurmaya çalışmak, kırmızı ışıkta aracından inerek katılanın idaresindeki aracın camına vurmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye düşüren sanığın alkollü olduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir tespitin bulunmadığı anlaşılmış, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 179/3. maddesi delaleti ile TCK"nın 179/2. maddesi gereğince hüküm kurulmuşsa da kamu davasının TCK"nın 179/2. maddesi uyarınca açıldığı ve sanığın alkollü olmaması sebebiyle bu madde kapsamındaki suç sübut bulduğundan sanığın TCK"nın 179/2. maddesi uyarınca cezalandırılması gerekirken TCK"nın 179/2-3 maddeleri uyarınca hüküm kurulması,
3)Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin (50/1-a) gösterilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
4)Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesi yerine TCK"nın 50/6. maddesinin uygulanacağının belirtilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.